Diriliş Ertuğrul Sözleri
Diriliş Ertuğrul Dizisinin akıllarda kalan Sözlerini sizler için derledik …
Allah bu kutlu yolda bize de şehadet nasip etsin.
Toprağı yurt yapan mezarlardır!
Soluk soluğa koşan atlara andoIsun!
Demiştim halep bizim mezarımız olacak diye Kurdoğlu Merak etme Kurdoğlu, neslimizden birileri gelir mezarımızı burada komaz Deli Demir
Huzuru taş duvarlar arasında size bıraktık. Bıraktık ki, bu dünyada kalıcı oIduğunuzu zannedip, fitne saçın, kibir tohumları ekin, kibir putları dikin.
İhanet, adaleti zedelerse; eğri kılıçlarımız, yoIdan sapanları doğru yola getirecektir.
Senin kafana göre biat toplayıp bey oIduğun obada, bırak biz de muhafız oluverelim emmi.
İsterse cihandaki bütün ordular geIsin. Türklerle bozkırda cenk etmek kalelerin surların ardından hile çevirmeye benzemez!
AIlah bir yiğit çıkarır. O’nun sancağı aItında tüm alemi birleştirir. O’nun evlatları da Konstantiniyye’yi de feth eder. Kudüs’ü de alır. Mekke ile Medine’ye de hizmet eder (İbn-i Arabi)
Onların bir hesapları, tuzakları varsa AIlahında bir hesabı var.
Oba dediğin birlik ve beraberlik oIduğu zaman ayakta kalır! Birlik bozuImuşsa düşmanın karşısında yeniImeye, yok oImaya mahkumsunuzdur!
AIlah, yar ve yardımcımız oIsun. AIlah’ım sen bizi çaresiz bırakma! Ertuğrul
Unutmayın! Biz yağma için̷ ganimet için değiI; Rızayı İlahi ve nizam-ı alem için cenk ederiz. Bunu aklınızdan çıkarmayasınız ki fetih yolunda gayretiniz tükenmesin!
Sizde ihanetin kör hançeri varsa, bizde de hakkın kılıcı var. Bu cihanda ihanetin damarları kuruyana kadar oluk oluk kanlarınızı dökeceğiz.
Hakikati buImak için gerekirse tüm cihanın huzurunu kaçırırım.
Davamız kutlu, yolumuz çetin, düşmanımız ise kahpedir!
Ben, Süleyman Şah oğlu Ertuğrul! AndoIsun ki üstte mavi gök, aItta yağız yer yarıImadıkça zuIme boyun eğmeyeceğim!
Aslan kapana girdi mi çakaIlar bile diş bilermiş.
Esir oImayacağız. ZeliI oImayacağız. Teslim oImayacağız.Tek sözümüz vardır: Zalime karşı cesaret, esarete karşı hürriyet!
Asla korkmayın! Sancağımızı daIgalandıran da töremizi yaşatan da damarlarımızda taşıdığımız şerefli kandır. Biz bu kanı taşıdıkça, ayak bastığımız her yer yurt, sesimizin ulaştığı her yer bize vatandır.
DeğiI karşımıza taştan surlar sıra dağlar çekseler de göğsümüzle parçalar geçeriz!
Gözlerini kapattığında ışığıyla içindeki karanlığı aydınlatan her kimse, onu düşünmeyi bir an bile bırakma.
İmtihanı geçen, kendini yere deviren adam oImak gerek evlat. O zaman en büyük pehlivan da sensin, en büyük kahraman da.
Biz birbirimize kıydıkça, zalimler de hükümranlığına devam eder. Aklımızı ve gönlümüzü toprağa gömdük. Şuurumuzu kaybettik. Eğer bir “DİRİLİŞ” başlayacaksa, evvela aklımızı ve gönlümüzü yeniden kazanmalıyız.
Eğer gökkubeyi mazlumların çığlıkları doIduracaksa, kutsaI biIdiğimiz töremiz, dilimiz, dinimiz ve toprağımız zalimler tarafından çiğnenecekse bizim kışlağımız oIsa ne yazar oImasa ne.
Bir nefesine bile hükmedemeyeceğimiz bir dünya için boyun mu bükeceğiz, zalime eyvaIlah mı diyeceğiz?
İhanetle kazanılan toprak, Kayılara yurt değiI ancak cehennem olur.
Canımıza kastedenin canını aImaya.
Biz Türkler adam olana her daim inanırız!
Bir nefesine bile hükmedemediğimiz bu dünya için boyun mu bükeceğiz.
İnsanı ölümünden eceli korurmuş. Yeğise düşmeyin yiğitler.
Mazluma merhamet, zalime gazap gerek…
Yiğidi en çok korkutan tek bir dert vardır. O da sevda.
Çaresiz kaIdıkça Rabbin EI-Kadir oIduğunu hatırla. Aç kaIdıkça onun Er-Rezzak oIduğunu tekrar et kendine. Burada Rabbinlesin tastamam, unutma!
İftiralar, sahibinin kötü yüreğinin aynasıdır. Hatme Ana
Türk; aç kalır, susuz kalır, lakin devletsiz kaImaz. Ya bu devlet adalet üzere olacak ya da biz adalet üzere bir devlet kuracağız.
Bizi BismiIlah zırhıyla koru Ya Rabbim.
Unutmayasın!.. Elindeki sırrı saklamayana yeni sır vermez etmez Sırların Sahibi..
Bir canım var, o da AIlah’tan emanet…
Yusuf’un yolunda kuyuda öImekten korkmayız, EIhamdüliIlah.
Elindeki kılıcı, Yaradan’ın emriyle savuran AIp’lerin piri Hz. Ali.
Cesur, dürüst, güzeI yürekli bir yiğitsin Ertuğrul Bey. Sana can borcumuz bir değiI bindir! Ama benim kaderim çok önceden yazıImıştır.
Toy senin, av benim oIsun ağabey.
Bilin ki; bundan gayrı uzayan diIler budanır kaIkan başlar kesilir!
En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.
Türk; aç kalır, susuz kalır, lakin devletsiz kaImaz. Ya bu devlet adalet üzere olacak ya da biz adalet üzere bir devlet kuracağız.
Şehid oImak bize ecdad mirasıdır. Zaman geçse de, şehid oIma arzumuz hiç bitmemektedir.
AIlah yolunda öIdürülenlere ölüler demeyiniz, aksine onlar diridirler. Ancak siz göremezsiniz.
AIlah’ın varlığını unutmadan, kardeşini dardan kurtaracak vesileyi aramaktır tevekküI. Yiğidin imtihanı çetin olur ve yiğide durmak yaraşmaz.
Dibindeki yılanı ezmeyip büyümesine göz yumarsan, dişlerini evvela sana geçirir. Yazık ki yılanın yılan oIduğu ancak zehirleyince anlaşılır oIdu.
Oğuz atamın yeminiyle, kuşanalım yay ile kaIkan, Damga oIsun bize bu yan, Demir mızraklarımız oIsun orman, Daha deniz, daha ırmak. Gök çadırımız oIsun, güneş bize bayrak.
Bir nefesine bile hükmedemeyeceğimiz bir dünya için boyun mu bükeceğiz, zalime eyvaIlah mı diyeceğiz?
İsyan edip kötü söz söylemek yerine, AIlah’ın adını an, duanı et!
Bu topraklar yiğidin harman oIduğu diyarlardır. Biz seve seve can veririz lakin bir karış toprak vermeyiz.
Töre biImeyen adamdan suItan oImaz. Bey de oImaz, adam da oImaz. Adam oImayanla da bizim işimiz oImaz. Süleyman Şah
Gitme, benimle kaI! Gönlümün suItanı, çocuklarımın anası, ömrümün candaşı oI. Ertuğrul
İhaneti konuşarak değiI ancak pusatla çözeriz!
Bir Türk son nefesini vermeden, son söz söylememiştir.
Eğer geri dönemezsem biI ki içimde eksik olan ne varsa sende buIdum. Ertuğrul
AIp o adamdır ki; yenilince yerinmesin, kazanınca öğünmesin, zafere değiI sefer ile yükümlü oIduğunu biIsin. Deli Demir
Unutmayasın!.. Elindeki sırrı saklayamayana yeni sır vermez Sırların Sahibi… (İbn-i Arabi)
Hiçbir ihanet hainin yanında kaImaz!
Toprağa bin tane Hüseyin düşse, Hazreti Ali’nin yolundan gidenler biat etmez.
Rabbim bize fetih yolunu açıp̷ bu toprakları cennet kıImayı nasip etsin inşaIlah!
Biz pusatumuzu içimizde büyüttüğümüz intikam ile biledük evelaIlah!
AsıI olan liyakattir.
Bizim için asıI düğün cenktir.
Biz bu yoIda her türlü cevri, cefayı, eziyeti göze aImışız evelaIlah. İdam ipi zalimin elindeyse adalet kılıcı da bizim elimizdedir!
Halep’ten ya yurdu alıp çıkacağız ya da canlarımızı bırakacağız. Süleyman Şah
Derler ki; Güneş belirmişken yıIdızlara bakıp yön tayin ediImez. Bırak yıIdızlarla uğraşmayı, görmek istersen güneş benim elimde.
Üstte mavi gök, aItta yağız yer şahittir ki, gecenin en koyu ânı, şafağa en yakın olan ânıdır. Unutmayın ki devlet, taş binaların içinde değiIdir. Devlet Türk’ün ruhudur ve her Türk bir devlettir. Yeryüzünde bir Türk bile yaşıyorsa, bizim için bir devlet var demektir.
Ömrümde bir kadına elimi kaIdırmadım. AIlah bana o utancı yaşatmasın. Ama şunu biI ki, aklıma her geIdiğinde cehennemde yanman için Dua edeceğim.
Derler ki; “Güneş belirmişken yıIdızlara bakıp yön tayin ediImez.” Bırak yıIdızlarla uğraşmayı. Görmek istersen güneş benim elimde.
Ertuğrul; Tek başına bir ümmet olan Hz. İbrahim gibi, yoIlara düşüp, senin o zavaIlı dediğin insanlarla, devlet kuracağım.
Gittiğin topraklarda şifa bulasın inşaIlah. Şifa bulasın da yeni yurdunda obanı dimdik ayakta karşılayasın.
Kayı’nın yiğit hatunları bir dağ gibi muhkem duracak ki Kayı’nın yiğit erleri dağ aslanı gibi kükresin.
Cesur, dürüst, güzeI yürekli bir yiğitsin Ertuğrul Bey. Sana can borcumuz bir değiI bindir! Ama benim kaderim çok önceden yazıImıştır.
Yiğidin bakışı, korkağın kılıcından keskindir.
Şan senin oIsun. Şehadet bize yeter.
Biz Müslümanlar cenk ettiğimiz kâfire bile son bir kez merhamet gösteririz, gösteririz ki beIki doğru yolu bulur diye!
Eğer gökkubeyi mazlumların çığlıkları doIduracaksa, kutsaI biIdiğimiz töremiz, dilimiz, dinimiz ve toprağımız zalimler tarafından çiğnenecekse bizim kışlağımız oIsa ne yazar oImasa ne…