Kırmızı Oda Sözleri ve Replikleri ..

Kırmızı Oda Dizisi Sözleri Sayfamızdasınız… Birbirinden Anlamlı ve Güzel Kırmızı Oda Repliklerini Siz Okuyucularımız için derledik. Bu Anlamlı dizi sözlerini Okuyup Arkadaşlarınızla veya Sosyal Ortamlarda Paylaşabilirsiniz.. Sayfa İçeriği : Kırmızı Oda sözleri Instagram, Kırmızı Oda psikolog Sözleri, Kırmızı Oda Replikleri, Kırmızı Oda Sözleri, Kırmızı Oda replikleri Meğer, Kırmızı Oda Doktor Hanım sözleri, Kırmızı Oda ne demiş mevlana …

Kırmızı Oda Sözleri ve Replikleri ..

Kırmızı Oda, Onur Güvenatam’ın yapımcılığını ve Deniz Gürlek & Melek Seven’in senaryosunu üstlendiği psikolojik drama türündeki Türk televizyon dizisi. Gülseren Budayıcıoğlu’nun 2004 yılında yayınlanan Madalyonun İçi adlı kitabından uyarlanan dizi 4 Eylül 2020 tarihinde TV8’de yayımlanmaya başladı. 2 sezondan oluşan dizi, 18 Şubat 2022 tarihinde yayımlanan 61. bölümü ile final yaparak sona ermiştir.

Kırmızı Oda dizisinde oyuncu kadrosu her bölüm değişse de; Binnur Kaya tüm bölümlerde yer alan tek başrol oyuncusudur.

Kırmızı Oda Sözleri

Eğer dünyanın bir adaleti varsa, bunca acının bir karşılığı olmalı.

Hediye: İnsanın kaderi, hayatın küçük tesadüfleriyle yazılıyormuş.

Dünya ancak kendimizi affettiğimizde düşlediğimiz gibi bir yer olur.

Seninle tanıştığımızdan beri içimden hep şarkı söylemek geliyor.

Doktor Hanım: Peki bu mesleği seçme sebebin neydi Ayşe?
Ayşe: Ben… İnsanları merak ediyorum hocam.

Doktor Hanım: Bana göster şu yaranı. Beraber saralım onu.

Herkesin hayalinde yaşamak istediği türde bir aşk vardır.

Herkesin anlaşılmaya, bilinmeye, fark edilmeye ihtiyacı var bu hayatta.

Bazı roller insanın üstüne yapışır.

Ben onun boşluğunu hiç kapatamadım.

İç temizliği. Her şeyin başı. İnsanın içi temiz olacak. Kalbi temiz olacak. Varsın etrafı pis olsun. Yıkarsın geçer. Ama bunu kuru temizlemeye veremezsin. İşte o mühim.

Her insan; konuşmak, anlatmak, anlaşılmak ister.

Mutluluğu her birimiz farklı yerlerde ararız. Ama aradığın her şeyi bulmuşken yine de mutluluğu bulamamak umutsuzluğa düşürür insanı.

Anlatamam! Ben hiçbir şey söyleyemem! Susarım… Burada da susarım, evde de susarım, hep susarım! Bana konuşmam değil, susmam öğretildi Doktor Hanım. Benim hayatım susmak üzerine kurulu!

Sorunlar görülmezse yok sayılır gibi bir hayat felsefesi var. Oysa o sorunlar tam tersine bize kendini öyle ya da böyle hissettirir.

Kadına şiddet sadece döverek, söverek, vurarak, öldürerek yapılmıyor.

Aşkların en güzelidir, hayata aşık olmak.

Başımıza gelen şeyleri kontrol edemeyiz belki ama ne düşünüp ne hissedeceğimizi kontrol edebiliriz.

İnsanın bir günü bile kalmış olsa kıymetini bilmeli, hiç ölmeyecekmiş gibi.

Bu akşam, bu akşam bitiriyorum meseleyi.

Geçmiş, her zaman geçmişte kalmaz. İzlerini taşır bugüne.

En kötüsü de hiçbir suçu yokken insanın kendine kestiği cezadır.

Benim yüzümden gitmişti zaten, benim için bir daha niye gelsin değil mi?

Zalimin güçlü sanıldığı, masumun canının acıdığı, sevgisizliğin kol gezdiği, en çok bağıranın en haklı çıktığı bu dünyadan hepimiz alacaklıyız!

Bir çocuk, ailesinin yanında sağlıklı olmaktansa, sokaklarda hasta olmaya razı oluyorsa, bu artık sadece o çocuğun değil, hepimizin sorunu olmalı. Gözlerimizi dört açmalıyız. Kim bilir neler yaşadı evinde.. Koruyamadığımız, uzanamadığımız o kadar çok Emre var ki..

Bir kere isyan edersin, iki kere edersin. Ama sonra açlık baskın gelir. Gurursuz yaşarsın ama aç yaşayamazsın hocam.

İnsanın başına ne gelirse annesinden geliyor.


Hiçbir şey yapmadan her şeye sahip olmalarına gıcık oluyorum.

Siz isterseniz buna intikam deyin ama ben ödeşmek dedim.

İnsanın en doğal ihtiyacı, anlatmak ve anlaşılmak.

Doktor Hanım: Gerçek ne kadar canımızı acıtsa da özgürleştirir bizi.

Çaldığım her notada, gördüğüm her kiraz ağacında sen varsın.

Biz kendimizi neye layık görürsek hayat da bizi tam da oralara konumlandırır.

İnsanın en büyük düşmanı yine kendisi değil mi hocam?

Başrolünde bir çocuk oynuyor. Bakıyorum, benmişim o çocuk.

Umut işte.. Umut bitmeden hayat da bitmiyormuş.

Herkes beni birine emanet etti.

Piraye: Seni sevip sevmediğini anlayamazsın, için içini yer. Bir işaret beklersin..

Hediye: Piraye Hanım ben ölen annemin mi, yoksa yaşayamadığım hayatın mı yasını tutuyorum?

Şimdi kaçırdıklarınıza üzülme vakti değil, karşılaştıklarınıza sarılma vakti.

Anne çocuğunu seviyor, kendine güveniyor, hayata karşı dik durabiliyor ve ona sahip çıkabiliyorsa, o dünyada her şey tamamdır.

Benim mahalle. Eski mahalle.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

   Linkler : Şehirler Arası Nakliyat - Eşya DepolamaHisse YorumBeylikdüzü psikolog - Psikolog randevu -  Furkan Danacı  -  Güvenilir Takipçi satın almaTürk beğeni satın al -   Kartal Evden Eve Nakliyat - Güvenilir takipçi satın alma - Beylikdüzü Psikolog -  Elf bar 5000