Özlem Dolu sözler, Mesajlar – Sevgiliye mesajlar
En güzel özlem mesajlarını yazımızda bulabilirsiniz
Keşke sen ben olsan ve seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan. Keşke ben sen olsam. Bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam.
Önce her şeyi siyeha boyamak lazım. Sonra kurumasını bekleyip üstüne beyaz harflerle yeni bir hikaye yazmak lazım. Buna unutmak diyoruz.
Sarılmak istiyorsun ama dokunamıyorsun bile…
Hey sen!.. Sen, seni özleyenden habersizce özlemle özlenmektesin… Sen var ya sen, özlediklerimin içinde en güzel, en büyük özlemimsin…
Bu gece gözlerinde ayın doğmasını bekle, yıldızlara dokunmaya çalış, dokunamadığın için üzülme onları seyretmekle yetin… Benim seni özlemekle yetindiğim gibi..
Bir anımsın okuyup da bitiremediğim, bir özlemsin, yalvarıp da hükmedemediğim, bir sen sensin merhaba deyip de elveda diyemediğim, bir tek bildiğim var sensiz ben hiçim.
Ne sana düşmenım nede seni sevdiğime pişmanım sadece seninle olmak varken sensizliğe isyanım.
Her zaman duyamadığımız o toprak kokusu bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yağmur arkasında saklı olan toprak kokusu gibi ortaya çıksa keşke.
Özlemle özlenmektesin, sen, özlemlerin içinde en çok özlenensin. Özlenenlerin içinde en özelsin.
Sana bahçeden gül değil güneşten atom koparıp getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerim de yanar diye korkuyorum.
Özledim seni, düştüm yollara, açtım gönlümü rüzgârına, bir hayaldi sanki bir macera yıkıldım. Kelimeler paramparça yandım yandım, yandım yandım ah ki ne yandım! Bana yeniden şarkılar söyleten kadın. Baka baka doyamadım, hem kokladım da sarhoşluğu geçmedi hala.
Özlem bence ne bir şeye duyulan hasret nede ulu bir arzulayış. O bence içten içe ağlayış yada senden ayrı yaşayış…
Kalbimle sözcükler arasında anlatamadan derdimi ölüp ölüp diriliyorum seni sevmek özlemek, özlemek ölmek mi, bilmiyorum.
Özlediğim ne sensin ne de bir başkası… Özlediğim gerçekten hissetmeden bana “seni seviyorum” demeyecek biri…Yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgide sensiz olmaz… Unutma sevmek daima beraber olmak değildir. Sen yokken bile seni yürekte yaşatabilmektir…
Hiç özlemedim seni özlemek dostluktandır, dostluğundan öte bulmalıyım seni.
Gülüşünü özledim. Gülüşündeki özgürlüğü… Dilediğim kadar koşabildiğim, koştukça mutlu olduğum, sevdikçe sevildiğim gülüşündeki dünyamı özledim.
Her yıldırım düştüğünde, şimşekler çaktığında, korktuğunu bildiğim, yanında olamadığım, sarılamadığım sevgilimi bu ayrılığı kabullenmediğim için vazgeçmediğim, her gün hayallerinle yaşadığım, başka kalplerde seni yaşatmak istemediğim bir tek seni özledim.
Sen seni özleyenlerin özleminden habersiz özlenmektesin sen var ya sen özlenenlerin içinde en çok özlenensin.
Bir isim var unutamadığım, bir çiçek var koparamadığım, bir hayal var kuramadığım, birde sen varsın özleyip de ulaşamadığım.
Yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde nede sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde seni arayıp da bulamamaktır.
Unutamam ki, beni hiç tanımamışsın, severken unutmak olmaz anlamamışsın, bunca yıl yalanmış aşkı bulamamışsın, yanı başımdaydın oysa çok uzakmışsın.
Bu gece gözlerinde ayın doğmasını bekle, yıldızlara dokunmaya çalış dokunamadığın için üzülme onları seyretmekle yetin benim seni özlemekle yetindiğim gibi.
Hissedince sana vurulduğumu baharda kuş olup uçasım gelir bakınca o güzel gözlerine hasreti bir anda silesim gelir ama ne çare bir tanem ne çare ne kuş olup uçabilirim nede hasreti silebilirim ama seni bir ömür boyu sevebilirim.
Sıkıntı çekecek kadar gücüm acı çekecek kadar sabrım kalmasa da Seni sevecek kadar kalbim her zaman vardır. Hani dağlarda dört mevsim erimeyen kar olur ya; yokluğunda yüreğimden eksilmeyensin sevgi.
Ya tam açacaksın yüreğini, ya hiç yeltenmeyeceksin. Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya da beyazı seçeceksin.
“Şurama batan” diyor şair, “Şurama batana özlem demeselerdi; bıçak derdim”. – Cemal Süreya
Varlığınla öylesine doluydum ki, gittin ya geriye kalan enkazının içinde kendimi arıyorum.
Saçlarımı kesip rüzgara atacağım! Ta ki haber götürsün bir gün sana! İçimde bir şeytan var, diyor ki: Aklına ne gelirse yapsana.
Sarılmak istiyorsun ama dokunamıyorsun bile.
Sen gelsen bana sarılsan üstüm başım aşk koksa.
Özledim. Söyleyeceklerim bu kadar, kısa ve derin.
Öyle bir gel demelisin ki, mesafeler anlamını yitirmeli.
Aşkına tutulup gözyaşı döken sensizliğin acısını yıllarca çeken, her an aşkından boynunu büken o benim gönlümdür işte gönlüm.
Hey sen!.. Sen,seni özleyenden habersizce özlemle özlenmektesin… Sen var ya sen, özlediklerimin içinde en güzel, en büyük özlemimsin…
Beni merak ettiysen eğer, hale şekersizdir çayın… Ve hala seyrektir gece…
İnsan uykusundan özleyerek uyanır mı ya… Uyanıyor işte…
Normal olanlarını zaten yukarıda yazmıştık ama bu sefer yazdığınızda yada söylediğinizde onu etkileyecek özlem sözlerini bir araya getirdik. Belki bunlar işinize yarar.
Bir gün bir sevda çalar kapınızı… Şaşırırsınız, beklemiyorsunuzdur… Bu güne kadar gelen sevgilere hep misafir olarak bakmışsınızdır… Ancak, bu sevgi aşktan öte olarak yerini alır gözlerinizden kalbinize!
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin zaman zaman takılırsa uzaklara kulakların ansızın çınlarsa bil ki bir yerlerde delice özleniyorsun.
Pişmanlıklar içinde. Boğazımdaki düğümlenmiş hatıraların anısıyla, seni içimde bitirircesine resimlerimizi kestim tek tek, mektuplarımızı yaktım kul olana dek…
Beklemiyorum artık seni.. Biliyorum artık, gelmeyeceksin; yine umut çiçeklerim solacak, yine ağlayacağım, yine hıçkırıklar arasında boğulacağım.. Ama sen gelmeyeceksin. Ben hep burada kalacağım.
Unutmanın zor olduğunu bile bile… Beni sevmediğinin farkında, bir ömür geçirdiğinin gerekçesiyle… Yüreğimdeki, içimdeki isyanı susturmaya çalışarak.
Benden uzakta olduğunun ne önemi var ki? Ay da güneş de benden çok uzakda ama bir günüm onlarsız geçmiyor!
Özlem bence ne bir şeye duyulan hasret nede ulu bir arzulayış. O bence içten içe ağlayış yada senden ayrı yaşayış.
“Unuturum diye uyudum, yine seninle uyandım. Belli ki uyurken de sevmişim seni.”
Yasamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgide sensiz olmaz. Unutma sevmek daima beraber olmak değildir. Sen yokken bile seni yürekte yaşatabilmektir…
Unuturuz canımın içi… Ayrılıkları, alışılanları, özlenenleri… Bir gün unuturuz. Unutulanları dahi.
Giden gitmiş be dostum… Hüznü ayaklandırmak boşuna.
Bir şarkıyı başa sarıp tekrar tekrar dinliyorsan, başa sardığı şey şarkı değil özlemindir.
Merhaba özlenmesi en güzel insan; özümde özlediğim, gözümde tüten, gülünce beni güldüren yüz, duyduğumda en mutlu olduğum ses… Seni çok özledim…
Ne Sevmişim Seni Damarlarımda gezer Sevgin Ne Özlemişim Seni Gözyaşlarımda Adın Yazar Sevdiğim..
Sus be yüreğim! Ben de biliyorum özlediğimi. Sus da, bilmesin özlendiğini. – Özdemir Asaf
Özlem bence ne bir şeye duyulan hasret nede ulu bir arzulayış. O bence içten içe ağlayış yada senden ayrı yaşayış…
Pişmanlıklar içinde. Boğazımdaki düğümlenmiş hatıraların anısıyla, seni içimde bitirircesine resimlerimizi kestim tek tek, mektuplarımızı yaktım kul olana dek
Her zaman duyamadığımız o toprak kokusu bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yağmur arkasında saklı olan toprak kokusu gibi ortaya çıksa keşke…
Ard arda kaç zemheri, kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarıda gürül gürül akan bir dünya… Bir ben uyumadım, kaç leylim bahar, hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, bir o yana bir bu yana…
Rüyanızda gördüğünüz insanlar, gerçek hayatta sizi özleyen insanlardır. Kolpa
Özlemin üzerime ağır, yokluğun cehennem.
Bu gece gözlerinde ayın doğmasını bekle, yıldızlara dokunmaya çalış, dokunamadığın için üzülme onları seyretmekle yetin… Benim seni özlemekle yetindiğim gibi…
Gündüzün rengine benzemez gecenin rengi, üşütür ayaz korkutur karanlık, bir gariplik bir hüzün var içimde, ya bu şehirde ben fazlayım ya da yanımda biri eksik.
Zaten tabiatı bile ayrılık üzerine kurmamış mı yaradan? Yaprak düşer dalından, damla ayrılır bulutlardan, seviyorum derken bile ayrılır sözler dudaklardan.
Allah biliyor sen de bil çok özledim.
Sarılabilsek söner mi içimdeki bu özlem.
Korkunç bir sancı değil mi, Özleyip de sarılamamak.
Merhaba özlenmesi en güzel insan; özümde özlediğim, gözümde tüten, gülünce beni güldüren yüz, duyduğumda en mutlu olduğum ses… Seni çok özledim…
Aşk çılgınlığın en zevkli türevidir, öpüşmek ise entegrali.
Babama değerimi sordum “Dünyalar kadar dedi” dünyanın değerini sordum “Beş para etmez dedi”
Özlemin dili olsaydı, yüreğim sana ses olurdu. Ben susardım, o konuşurdu.
Şiirler yarım kalsa da olur sen gel beni tamamla olmaz mı?
Beklemek güzeldir güzelim Dönecekse eğer beklenen…. Özlemek güzeldir güzelim özlüyorsa eğer özlenen..
Saatlerce sarılsam sana bırakır bırakmaz yine özlerim.
İnsan uykusundan özleyerek uyanır mı ya. Uyanıyor işte.
Seni bir gün değil, ömür boyu beklemeye hazır bu kalbim.
Sen uzaklardayken ben yıldızları seyrettim tutam tutam ışıklarını çekip içime, sen uzaklardayken ben gidişini resmettim umudun beyazıyla karanlığı tuval yapıp gelişini bekledim.
Özlemek denmez buna bunun adı yangın.
Yaşamak özlemsiz özlem sevgisiz sevgi sensiz olmaz.. Unutma gülüm sevmek daima beraber olmak değildir sen yokken bile seninle olabilmektir.
Özlemin var şu gözyaşlarımın suskunluğunda, yüreğimde kahredici bir yalnlızlık ellerimi açmış dua ediyorum Allah’a… Sana olan tertemiz duygularımın sonsuzluğunda seni çok özlüyorum bitanesi…
Bulutlara yükledim özlemimi rüzgarlarla yolladım sevgimi yağmurlar yağdırdım gözyaşlarımla. Küçük melekler gönderdim seni öpmeye geldiler mi?
Bu akşam yine sensizlik düştü içime, bu aksam gözlerin doğdu yüreğime, çekilmez oldu hasretin bedenime, ağladım anılara sebepsizce bu akşam ölmek istedim yine habersizce.
Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum, hep senin için bu bir bir boşalan şişeler… Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin, senin yüzünden bu delicesine içmeler…
Giderim ben umutsuzca yelkensiz gemi misali hasretin vurur beni vefasız bir hançer gibi sanma ki korkarım ben ölümden. Acı ayrılıktan korkarım sensizlik ne demektir bilemezsin ki ayrılıktan acı ölümden gerçek.
Gelecekse beklenen beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen özlemek güzeldir. Sevecekse sevilen: İşte o her şeye bedeldir.
Ilık bir rüzgar esti buradan, nereden estiğini bilemedim nereye gidiyorsun dedim özlenen her yere dedi aklıma sen geldin çünkü özlenen sendin. Bir tanem ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin.
Balıkların sevgisini bilir misin birbirlerine dokunamazlar ama sevgilerini hep yüreklerinde hissederler bende simdi sana dokunamıyorum çünkü sen hep yüreğimdesin.
Adını kurumuş bir gül gibi saklıyorum yüreğimde, Bu sevgiyi senden uzaklarda SENSİZ YAŞIYORUM.Ne sesin var nede kokun hangi günahımın bedeli BU YOKLUĞUN.
Ruhum sensiz koca bir boşlukta gibi; gel de bitsin bu eziyet.
Özlem bence ne bir şeye duyulan hasret nede ulu bir arzulayış. O bence içten içe ağlayış yada senden ayrı yaşayış…
Yasamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgide sensiz olmaz… Unutma sevmek daima beraber olmak değildir. Sen yokken bile seni yürekte yaşatabilmektir…
Her zaman duyamadığımız o toprak kokusu bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yağmur arkasında saklı olan toprak kokusu gibi ortaya çıksa keşke.
Özlediğim ne sensin ne de bir başkası. Özlediğim gerçekten hissetmeden bana “seni seviyorum” demeyecek biri.
Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez! Hani gülmek ister, yürekten gülmez! Hani birini bekler o hiç gelmez! İşte o zaman ölmek ister de ecel gelmez!
Sen, solgun baharlardaki mavi yağmurum, akşam kızıllığında yorgun gölgem, kış ayazında yaz güneşimsin. Bulutlardaki saklı düşlerim, her günün sonunda özlediğimsin. Yüzün kadar temizdir kalbin, hangi sevgi alabilir yerini? Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı.
Seni ne kadar sevdiğimden özlediğimden habersiz oralara söyle sana iyi baksın. Üzmesin kırmasın, kıymasın kimse sana. Bilmezler ki senin tırnağın acısa benim burada canım burnuma gelir.
Özlemine yoktur diyeceğim ama geceleri uyutmuyor beni hayaller. Seni nasıl özlediğimi bilsen inan yokluğuna kahredip bana acırsın. Bitsin artık bu özlem dön sevdiğim.
Sana bahçeden gül değil güneşten atom koparıp getirmek istiyorum… Ama kalbim gibi ellerimde yanar diye korkuyorum.
Gülmek için mutlu olmayı bekleme belki mutluluk gülüşünde saklıdır sakın ağlayayım deme belki senin bir tek gülüşün için yaşayan vardır!
Zaten tabiatı bile ayrılık üzerine kurmamış mı yaradan, yaprak düşer dalından damla ayrılır bulutlardan seviyorum derken bile ayrılır sözler dudaklardan.
Seni görmediğim günler karanlıktayım, katran gecelerdeyim cehennem misali bir yerdeyim. Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse İşte öyleyim.
Özlemin dili olsaydı, yüreğim sana ses olurdu. Ben susardım, o konuşurdu.
Özlediğim ne sensin ne de bir başkası. Özlediğim gerçekten hissetmeden bana “seni seviyorum” demeyecek biri.
Gözlerimi kapattığım an gözümün önünde konuşmaya başladığımda ismin ağzımda sanki benim gölgem gibisin peki ya ben senin için neyim söyler misin?
Bu akşam yine sensizlik düştü içime, bu aksam gözlerin doğdu yüreğime, çekilmez oldu hasretin bedenime, ağladım anılara sessizce bu akşam ölmek istedim yine habersizce…
Dünya gözlerin kadar güzel olsaydı yaşama ya değerdi! Şimdi daha iyi anlıyorum ki nefes almak değilmiş yaşamak, ateşlerde yanmak gibi bir şey seni severken sensiz olmak.
Her duyduğumda içimde dal dal sevginin çiçeklerini açtıran sesini özledim, her şeyden önemlisi dostluğun en güzelini yaşatan seni özledim.
Şimdi sensizliğin uçurumlarındayım. Girdaplarındayım yalnızlığımın. Yokluğun kaygı. Özlemlerindeyim. Yüreğimin seninle olduğu her yerdeyim.
Hasretinden oldum yüreğim yanar, bir avuç gökyüzünü etraf karanlık başımda dolanır zalim ayrılık bir seni özledim bir memleketi.
Kış baharı özler bende seni, toprak suya hasret bende sana, acımasız bir dünya her şeyi yalan, sevgisiz bir hayat mecburuz buna.
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem.
Yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz, sevgide sensiz olmaz… Unutma sevmek daima beraber olmak değildir. Sen yokken bile seni yürekte yaşatabilmektir.
Özlemle özlenmektesin, sen, özlemlerin içinde en çok özlenensin. Özlenenlerin içinde en özelsin.
Sana bahçeden gül değil güneşten atom koparıp getirmek istiyorum ama kalbim gibi ellerim de yanar diye korkuyorum.
Gelecekse beklenen beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen özlemek güzeldir. Sevecekse sevilen: İşte o her şeye bedeldir.
Şimdi daha iyi anlıyorum ki nefes almak değilmiş yaşamak, ateşlerde yanmak gibi bir şey severken bile sensiz olmak…
Yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde ne de sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde seni arayıp da bulamamaktır.
Seni hatırlarım güz yağmurlarında hoyrat türkümsün, yankılanan dağlarda birden yokluğun gelir aklıma seni sensiz yaşarım dökülen yapraklarda.
Aşkına tutulup gözyaşı döken sensizliğin acısını yıllarca çeken, her an aşkından boynunu büken o benim gönlümdür işte gönlüm.
Hayat neşeli olsaydı, doğarken ağlamazdım!
Seni seviyorum diyen dillere değil, senin için ağlayan gözlere inan.
Seni özledim diyorsam bil diye değil, gel diye!
Bak yine soldu güneş, yine akşam oluyor ömrümün kadehine sensiz bir gün doluyor sen yoksun diye inan dertliyim kederliyim, gelmezsen kahrolurum, yıkılırım sevgilim tadın sinmiş suyuna, taşına toprağına, bu şehirde ne varsa sana benziyor.
Sabahları seviyorum, insanları seviyorum, filmleri, şarkıları, kitapları, sıcak ekmeği, kalabalık sofraları, çikolatayı, minicik bebekleri, rüzgarda yaprak olmayı, geceleri yıldız olmayı, yaz gecesinde yağmur olmayı sevdim. Ve en çokta seni sevdim, Hep yokluğunda.
Gel artık gel de bitsin bu acı biraz da gözlerinle sev beni, elin dokunsun elime tenin tenime ben hayal değilim gerçeğim etimle canımla de gel de bu can senin artık de gel de nefes alayım yaşadığımı hissedeyim bende.
Uzakta olman hiçbir şeyi değiştirmez güneş de benden uzakta, ay da ama hiçbir günüm güneşsiz hiçbir gecem aysız geçmiyor. Tıpkı yüreğimin sensiz olmadığı gibi.
Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem.
Kaybetme korkusu ta içimdeyken, bekle diyorsun, döneceğim bir gün. Beden beklemesine bekliyor ama yürek kan ağlıyor sensiz geçen her gün.
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü işte ellerimde al, diyebilseydim anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.
Sen yoksun ya. Yanağıma damlayan her yağmur tanesi benim gözyaşlarım üzerime çöken her hüzün senin hasretin odama çöken soğukluk senin hasretin.
Gözlerin sular kadar berrak gülüşün bir çocuğunki kadar sıcak bana benden ayrı geçirdiğin her anı anlat. Seni çok özledim.
Özledim uzaklarda bensiz hayatı kabullenmiş vefasızı özledim, haykırışımı duymayan, sevgimi belki de hissetmeyen kalpsizi özledim.
Gülmek için mutlu olmayı bekleme belki mutluluk gülüşünde saklıdır sakin ağlayayım deme belki senin bir tek gülüşün için yaşayan vardır!
Bir bulut gibidir benim kalbim, başka yüreklerle çarpışır yağmur yağdırır ve bu yağmurda sadece vazgeçemediklerim ıslanır. Şimdi dokun saçlarına mutlaka ıslaktır.
Eğer canın sıkılıyorsa gece her zamankinden karanlık gözüküyorsa gökyüzüne bak ve sabahı düşün inan sabahı bekleyen tek sen olmayacaksın.
Gündüzün rengine benzemez gecenin rengi, üşütür ayaz korkutur karanlık, bir gariplik bir hüzün var içimde, ya bu şehirde ben fazlayım ya da yanımda biri eksik.
Özlediğim ne sensin ne de bir başkası. Özlediğim gerçekten hissetmeden bana “seni seviyorum” demeyecek biri.
O gecenin karanlığında, güneşin ışığında, suyun damlasında, selin coşkusunda kimi zaman yanımdasın, kimi zaman rüyamda ama hep aklımdasın sakın unutma.
Her halinle Her halimdin gözümden düştün.. Zaten hiç benim olmadın hatta “ödünçtün”!
Gözlerimi kapattığım an gözümün önünde konuşmaya başladığımda ismin ağzımda sanki benim gölgem gibisin peki ya ben senin için neyim söyler misin?
Sen hiç ölümün gölgesinde ölümü yaşadın mı, bir garibin elinden tutup da ölüme rest çektin mi, sen cilalı parlak yerlerde gezerken ben parçalanmış vücudumla hapishane köşelerinde güneşin doğuşunu bekliyordum…
Zaman geçmezdi inan sana kavuşmanın umudu olmasaydı, can dayanmazdı inan eğer hasret dolu mektuplar olmasaydı, her gece dua ettim tanrıya duysun diye, sana verdiğim sözü tutmaya ömrüm yetsin diye, ölüm gelip almadan önce sana dönmek boynumun borcu, boşuna çekilmedi bunca acı, dayan ne olur biraz daha dayan, bu yalnız gecen akşamları sana unutturmak boynumun borcu.
Seni seviyorum demeyi özledim, kahırlanıp içimi dökmeyi, küsüp küsüp barışmamızı özledim seni kıskandığım günleri, hayallerimin sultanını özledim.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüreğine gözlerin zaman zaman takılırsa uzaklara kulakların ansızın çınlarsa bil ki bir yerlerde delice özleniyorsun.
Dün yine dolaştım yollarda yağmurların ıslattığı, bomboş sokaklarda gözlerimde yaş, kalbimde sızı unutmadım seni, unutamadım, ne olur anla beni.
Şimdi daha iyi anlıyorum ki nefes almak değilmiş yaşamak, ateşlerde yanmak gibi bir şey severken bile sensiz olmak…
Yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde ne de sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde seni arayıp da bulamamaktır.
Seni hatırlarım güz yağmurlarında hoyrat türkümsün, yankılanan dağlarda birden yokluğun gelir aklıma seni sensiz yaşarım dökülen yapraklarda…
Ilık bir rüzgâr esti buradan, nereden estiğini bilemedim nereye gidiyorsun dedim özlenen her yere dedi aklıma sen geldin çünkü özlenen sendin. Bir tanem ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin
Adını kurumuş bir gül gibi saklıyorum yüreğimde,bu sevgiyi senden uzaklarda sensiz yaşıyorum.ne sesin var nede kökün hangi günahımın bedeli bu yokluğun….
Beklemek güzeldir güzelim dönecekse eğer beklenen. Özlemek güzeldir güzelim özlüyorsa eğer özlenen.
Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, özlediysen arkasından koş.
Her yıldırım düştüğünde, şimşekler çaktığında, korktuğunu bildiğim, yanında olamadığım, sarılamadığım sevgilimi bu ayrılığı kabullenmediğim için vazgeçmediğim, her gün hayallerinle yaşadığım, başka kalplerde seni yaşatmak istemediğim bir tek seni özledim.
Yaşadığım her an seni özlemeye itiyor beni ağır geliyor yokluğun beklediğimsin, özlediğimsin, özlemimsin.
Seninle el ele gezmek sana sarılıp yıldızları seyretmek göz göze ağlayıp gülmek yaşamak istediğim son anlar oldu.
Sıkıntı çekecek kadar gücüm, acı çekecek kadar sabrım kalmasa da seni sevecek kadar kalbim her zaman vardır… Hani dağlarda dört mevsim erimeyen kar olur ya; yokluğunda yüreğimden eksilmeyensin sevdiğim…
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından. Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum. Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından. Yetişir bunca keder bunca elem diyorum. Bu ne bitmez ayrılık, bu ne bitmez özlem diyorum.
Sevdimse verdiğin yürekle sevdim, sen açtın bu ufku karşımda, sonsuz yürüdüm bir yolun sonuna geldim yıkık, üzgün ve paramparça sensiz…
Senden uzak kalmak ölüm gibi geliyor bana. Her anımda sen varsın. Herkesi sen gibi görüyorum canım sevdiğim.
Yüreğim üşüyor senden uzaklardayken gözlerim dalıyor sensiz sabahlarken. Ve ben yine seni bekliyorum.
Yatarken bana arkanı döndüğünde bile özlüyorum seni; yokluğunda kafayı yerim ben.
Aklımdasın, kalbimdesin sırf kimse bilmesin diye dilimde değilsin.
Öyle çok özlemişim öyle çok beklemişim ki öyle benimsemişim ki benliğime kattım seni.
O bakışın son olduğunu bilseydim anlık değil ömürlük bakardım.
Hiç bir hayale sığdıramadığım tek gerçeğimsin. Sevdim işte! Ötesi de yok gerisi de .
Madem ki yokluğumla daha mutlusun, o halde yokluk benim bu aşk için büründüğüm son kimlik olsun.
“Gitme” diyebilecek kadar güçlü olmalı insan. Çünkü hiç kimse, kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil. Can Dündar
Geleceği olmayan bir aşkın peşinden gidilmez. Sen öldün benim için… Bilirim ki; “Ölenle ölünmez”.
Sevmek bazen susmaktır… Ve o giderken ardından gidişini izleyebilmektir.
Korkunç bir sancı değil mi özleyip de sarılamamak.
Gece olunca sanki daha çok özlüyor insan sevdiğini.
Geceleri uyumak için değil de özlemek için var gibi.
Aşkına tutulup gözyaşı döken sensizliğin acısını yıllarca çeken, her an aşkından boynunu büken o benim gönlümdür işte gönlüm.
Hey sen!.. Sen,seni özleyenden habersizce özlemle özlenmektesin… Sen var ya sen, özlediklerimin içinde en güzel, en büyük özlemimsin…
Bu gece gözlerinde ayın doğmasını bekle, yıldızlara dokunmaya çalış, dokunamadığın için üzülme onları seyretmekle yetin… Benim seni özlemekle yetindiğim gibi…
Gündüzün rengine benzemez gecenin rengi, üşütür ayaz korkutur karanlık, bir gariplik bir hüzün var içimde, ya bu şehirde ben fazlayım ya da yanımda biri eksik.
Seninle el ele gezmek sana sarılıp yıldızları seyretmek göz göze ağlayıp gülmek yaşamak istediğim son anlar oldu.
Gözlerimi kapattığım an gözümün önünde konuşmaya başladığımda ismin ağzımda sanki benim gölgem gibisin peki ya ben senin için neyim söyler misin?
Kalbimde, aklımda, canımda… Bir tek yanımda değil!
Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi.
İçimdeki nefrete inat özlemin çarpıyor. Bir yanım avazım çıktığı kadar bağırmak istiyor. Bir yanım sarılmak, sarılıp ağlamak. Ama yoksun!
Ne hasta bekler sabahı, ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, seni beklediğim kadar. Geçti istemem gelmeni, yokluğunda buldum seni; bırak vehmimde gölgeni, gelme, artık neye yarar?
Ah bu özlem yakar içimi, yakar da küle döndürür, bir düşünce alır beni, alır da sana götürür günüm seninle başlar, gecem seninle başlar, yetsin yüreğime bastığım taşlar, bitir bu hasreti bitir bu özlemi, bitir de son bulsun bu kahroluşlar.
Gözlerim baharı görmez oldu tenim güneşi duymaz oldu içimdeki tek özlem sevgin gözlerimdeki yaş dinmez oldu.
Dayanırım her şeye ben şu yokluğun olmasaydı sitem etmezdim geceye sesin bende kalmasaydı pencerene bak bir yaralı kırlangıç var yüreğine al onu alev gözlü yar seni her düşündüğümde yağmur yağar toprak kokar çocuk gibi umut umut yanağımda güller açar.
Gecenin sessizinde ormanın ıssızında sevgilinin yanında yerinden çıkarcasına yürek nerdesin? O yürekle ıssızı, yürekle korkuyu, o yürekle sevmeyi özledim o yürek nerde ben nerdeyim.
Saçlarım hasret sevgiyle okşanışa yüreğim hasret sevildiğini bilmeye hasret yüreğim çırpınışlara bedenim hasret bir yudum heyecana duygularım hasret bir gün ışığına konuşmalıyım konuşamıyorum, haykıramıyorum anlatamıyorum yalnızca ağlayabiliyorum ne komik ne acizlik!