Resimli Aşk Yazıları , Romantik resimli yazılar
Sevgilisine aşk sözleri göndermek isteyen ancak bir türlü duygularına tercüman olamayanlar doğru yerdeler. Etkileyici, duygusal,romantik aşk sözleri sizlerle

Sen mi? Alırım bir ömür.
Ben seni ne ara bu kadar çok sevdim.
Seni kokundan öpüyorum.
Dışarısı soğuk ve daha soğuk olacak. Ben ise soğuğun tam ortasında senin için yanan yüreğimle şarkılar söyleyeceğim bu güzel günün akşamında.
Farklısın işte. Beni anlamak için dinlemene, hissetmen için dokunma gerek kalmıyor.
Anlam katan sensin güneşin doğuşuna ve batışına!
Bir çift göze aşığım. Geri kalan tüm gözlere ise kör.
Aşk diyorum güzel şey. Seninle yaşanıyorsa eğer…
Seninle çıkılan yolun nereye vardığının hiçbir önemi kalmıyor.
Ben ilk defa başkasında kendime rastladım. Ben sende kendimi buldum.
Sadece seninle darmadağın oluyorum ve sadece seninle toparlanıyorum. Aşk dediğin bu kadar.
Sen, senin için yapılan her şeye değersin.
Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dilek değil ezan okunurken ettiğim duamsın.
Ne sevdalar gördü bu yürek, ama bir sende çarptı bu kadar kalbim ve seni sen olduğun için sevdi yüreğim. Ne çaredir, ne derman hiçbir güç ve kuvvet. Seni seviyorum ey yar, gel bana bir parça sükunet.
Her şarkının içinde kendine yer buluyorsun sevgilim. Her güzel manzaranın tam ortasında duruyorsun…
Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın. Mevlana
Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.
Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
Yanlış olduğunu bile bile yürüdüğüm yolsun sen.
Dönüveriyorum karşıma çıkan her çıkmazdan, hasretin karşılıyor beni ay ışığına çalmış bir bank köşesi. Ve ben susuyorum aşkımla ve sevgimle sana dair ne varsa içimde.
Sen benden habersiz yaşıyorsun, ben ise seni her gün o durakta görmenin hasretiyle yarınlara ışık yakıyorum her gecenin seherinde.
Tam her şeyi kaybetmiştim derken sen çıkıverdin karşıma, kimsesiz bir çare doğduğum topraklara yeniden umut oldun. Seni canımdan çok seviyorum, aşığım sana.
Her şeyin bu kadar yalan ve sahte olduğu bir dünyada, ömrümün ortasında nasıl da güzel duruyorsun adam!
Hiçbir aşk sözü karşılayamaz sana dair hislerimi ve hiçbir şair benim kalbimdeki seni yansıtamaz mısralarına.
Senin ışığına herkes koşabilir. Ama senin karanlığını yaşayacak tek insan benim.
Öyle güzel sevdim ki kusurları bile tatlı geldi bana.
Ki sen beni bilirsin. Senden başkasına kapı deliğinden bile bakmadım.
Ben nerde güzel bir çift göz gördüysem tuttum ve onları sana tamamladım. Sen binlerce yaşayasın diye…
Avuç içimin ana vatanı senin yüzün.
Sana yazmaktan hiçbir zaman yorulmadım ama keşke bir satır da haberin olsaydı.
Sezen’in de dediği gibi: “Bu gönül çoktan razı senden.”
Sen muazzam bir ihtimalsin ömrüme.
Seni kimsenin bilmediği şekilde tanığımdan seni kimsenin sevemeyeceği gibi seviyorum.
Aşk sözleri çok vasat sevgilim senin güzelliğinin karşısında.
Bir yere giderken adımlarımı sayar sağa sola bakmazdım bir yanlışlığı sana ihanet sayardım. Öyle çoktun gönlümde, öyle çok sevmiştim seni.
Şimdi bir harita açsalar önüme ve deseler ki; “Bir yer seç!”, ben yine senin olduğun şehri seçerdim.
Boynunda yaşamanın, orada yaşlanmanın bir yolunu bulacağım sevgilim.
Ah benim sevdiğim, ah beni sevmeyenim.
Senin dışında her şeyi boş vermişliğim buna değsin istiyorum.
Ve ben yine yeniden onu severdim, zamanı alsak geri…
Ki ben senden başka hiçbir şeyin farkında olmak istemiyorum.
Aşk tenini nefsetmek değil, ruhunu resmetmektir. Bedenini bedene değil, kalbi kalbe hapsetmektir.
Burası gönül demliği yar. Dile dua, çaya dem, yüreğe kıdem. Aşk’a vefalı olan gelsin.
Aşk, yer yerinden oynasa da; yâri yürekteki yerinden oynatmamaktır.
Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!
Aşk bazen o elini ilk tuttuğundaki sıcaklık gözlerine ilk baktığındaki o ışık ve tenine ilk yaklaş tığındaki o tutkudur.
O kadar yakınsın ki seni ben sandım, sana o kadar yakınım ki beni sen sandım. Sen mi benim ben mi sensin şaşırdım kaldım. Mevlana
Belki hiçbir evrakta isimlerimiz yan yana gelmedi. Ama gayri resmi birçok hayalde ben seninle aynı yastıkta yaşlandım.
Eğer adına eşlik edecekse soyadım, Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.
Tenimizin rengi ne olursa olsun, her gece aynı ayın ışığında titremek bize nem veriyorsa aşkımız bir sevdamız birdir bizim.
Gülümse biraz ilaç alacak param yok çünkü.
Derdimin dermanı sensin. Bana bir duanın amini gerek.
Sana yerine getiremeyeceğim sözler veremem, fakat istersen hiç kullanılmamış tertemiz bir kalp verebilirim.
Kapına geldim. Ve ben ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki kim o de. Kim olmamı istiyorsan o olmaya geldim. Mevlana
Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; Bense hep arkandan ağladım.
Çok solcu gördüm ben bu hayatta ama kimse senin gibi kalıcı devrim yapmadı “SOL” yanımda.
Telaşımı hoş gör, ıslandığım ilk yağmursun.
Ben gökyüzü olsam sana kuş olmak yakışır.
Yalansan yalanı severim elimde değil.
Sevgilinizi bu yazılarla mutlu edin, sevgiliye göndereceğiniz her bir aşk yazıları ile onu çok mutlu edebilirsiniz. Birbirinden harika aşk yazıları & aşk mesajları ve aşk sözleri ile sevgilinizin gönlünü çalabilirsiniz.
Belki de konuşuyordur gözlerin. Ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.
Sen hangi şiirde ya da hikayeden fırlayıp geldin kalbimin tam orta yerine.
Baktığım her yerde olabileceğini hissettirdin bu gönlüme.
Sen benim yaşadığım ilk şiir, yaşadığım ilk çaresizlik, yaşadığım en büyük boşluksun.
Mühendislik yalnızca hesap yapmaktan ibaret değilmiş asıl önemlisi insan mühendisliğini çözebilmekteymiş.
Elimde baktığım resmin olmasaydı da sen olsaydın. Ben senin olduğun yerde acı çekmeye de razıyım.
Sen benim saatlerce seyre daldığım en güzel varlıksın.
Kimseye sana baktığım gibi bakmadım. Kimseye sana yaptığımı yapmadım. Ben yalnızca seninle doyumsuz bir şekilde aşkı yaşamak istedim.
Gülerken yaşadığın acıları yalnızca ben anlıyorum, sana derman olmak istiyorum.
Ve seni bana getiren kaderin de vardı bir bildiği.
Sen benim en derin yaramsın. Kapanmayan…
Geldiğin günden beri keşkeleri bir kenara bırakıp iyikilere açtım dudaklarımı. Sen sevgilim bu dünyada başıma gelen en güzel şeysin.
İnsanın sevdiği kalesidir. Kusuru değil!
Allah seni bana vermekle bana vermediği ne kadar güzel şey varsa telafi etmiş sanki.
Ömrümün tamamısın be kadın!
Sonunun nasıl biteceğini kestirememekten sevginin aşkın ne olduğunu unuttuk galiba.
Bizim ev dolu bana kalbinde yer açar mısın oraya gelmek istiyorum.
Sesindeki huzuru kimseye gösterme sevdiceğim, seni ölesiye kıskanırım.
Hatalarımıza rağmen birlikte olma duygusuna aşk diyoruz galiba.
Seni yalnızca beni sev geriye ihtiyaç duyduğumuz her şeyi ben hallederim.
Yüzüme karşı kapattığın o kapılardan bir gün girmek isteyeceksin. Ama o kapılar sana karşı hiçbir zaman bir daha açılmayacaktır.
Sevmek zor iş, eline geçen tek şey gözyaşı.
Deli bir viraneyim sokaklarında, ömrümü adamışım ismine. Ya benim olacaksın, ya da ben kendimden vazgeçeceğim bu sonbahar akşamında.
Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir. Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Sen geldikten sonra bahar geldi ömrüme. Kıştan kalan ne kadar soğukluk varsa ısındı. Sıcacık oldu kalbim.
Ben sadece onun gözlerine baktığımda görüyorum gözlerimi
Kusuru bile sevmenin adıdır kusursuz sevmek.
Sebepsiz yere, sebepsizce sevdiğim tek insansın sen.
Kusursuz olmasa da olur. Huzursuz olmasak yeter.
Biz birbirimize, Allah da bize yeter.
Gitmek istediğim ne kadar yol varsa sonunda sen vardın.
Yağmurlu bir günde koşar sana gelirsem ıslak saçlarımı düzelt, başımı omuzuna yasla, ansızın dudaklarımı dudaklarıma değdir. Masum bir çocuk gibi konuşursam anla ki sana muhtacım; ver elini elime yalanda olsa bir kez seni seviyorum de…
Bütün kötülüklerin seni bulmasına rağmen, sen harika bir detay olarak kalmışsın.
Kalp koca bir ömürde sadece bir insana emanet edilir. Ve o insanda bir ömür kalır.
Senin için teşekkür ettim Allah’a ve dedim ki alma canımı canına katmadan.
Ki sen dua olsan, avuç yakar yüzün.
Dualarıma en çok yakışan isim sensin.
Tahir gibi sev mesela, özür dilerim daha önce gelemediğim için de.
Canımın içi sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine.
Aşk senin gülüşünde saklı…
O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.
Başka havalar getir bana içinde biraz bahar olsun biraz sen.
Bazen aşk iki lafı bir araya getirememektir. Seni dersin. Tükenir nefesin.
En delisinden sonsuzundan, akla zarar deliye kar. Özledim.
Hep aklıma geliyorsun. Bak gördün mü senin de gidecek yerin yok.
Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.
Ben sadece sevmeyi biliyorum, unutmayı öğrenemedim.
Sen en güzel şiirlerin bile kuramadığı kafiyesin.
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir. Mevlana
İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla nın yüzünü görenler bilir Mecnun un kalbine batan dikeni!
Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazıma düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.
Sana hasret yaşadığım her bir saniyenin değerini bilirim. Çünkü sana kavuştuğumda çektiğim hasreti kutsal yapan geçmişin izleri olacaktır.
Aşk ve yangın birini daima bitirir. Netice olarak ikisi de düştüğü yeri yakar.
Sen güldün ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım, içimdeki sıcaklığı.
Aşkı aşıklar anlar diyorsun ben anlamazsam eğer bu solumda yanan sızı ne?
O kadar güzel gülüyorsun ki tamam diyorum Allah’ım artık al canımı bu kadar yaşadığım yeter.
Sımsıkı sarıl bana aramızdan rüzgar dahi geçemesin.
Gözlerin ağlamak için fazla güzel, sen ağlama onu da ben senin yerine yaparım.
Gittiğin her yer olabilmeyi diliyorum yalnızca.
Eğer aşk her zaman karşılıklı olsaydı, herkes tek taraflı yaşanacak olan aşkın en güzel aşk olduğunu iddaa ederlerdi.
Seni herkesi kıskandıracak kadar çok seviyorum.
Kızdığında ya da küstüğünde her zaman yanında olduğunu bildiğin bir sevdiceğinin olması hayattaki en büyük ayrıcalığındır.
Ben utangaç bir kalbi taşıyorum, sana aşık olduğumu ölsem söyleyemem.
Bana öyle bir sır ver ki, kimsenin bilmediği ve kimsenin duymadığı…
Gecenin iyi olmasından çok, canın için gündüz olmayı tercih ederim.
Gerçek aşk beklemekten sabır etmekten geçer. Yalnızca onu gerçekten isteyin ve zamanın geçmesini bekleyin.
Gönlüme düştüğün andan beri onu yanan bir ateş bilirim, hiçbir zaman söndüremediğim.
Öyle bağlanmışım ki gözlerine bakmadan duramıyorum.
Sen benim karşıma çıkıp aşkın ne olduğunu ispatlayan adamsın, hayallerimi süsleyen adam.
Sen sevgilim! Bu dünyaya göre fazla güzelsin.
Öptüm geceyi aydınlatan gözlrinden.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım, tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.
Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.
Sen gidersen sesin gider kokun gider yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer ve gecem biter.
Fizikte bir teoriye göre bazı sesler kalp atışınızın hızlanmasına neden olabilir. Benim için bu ses senin sesin.
Gözlerin gözlerime değdiği anda anladım sol yanım olacağını. Dünya durdu sanki ve tek duyduğum ses; kalp atışımdı.
Politik meselelerin görüşüldüğü uluslararası bir oturumdan daha ciddi bir meseledir seni sevmek!
Aşktan kaçmak için rotanı çiziyorsan bana doğru kaçabilirsin. Çünkü benim pusulamın göstereceği yönlerin hepsinde sen varsın.
Emeklemeden koşmaya çalışan çocuklar gibiyim sana karşı. Çünkü zamana hiç güvenmiyorum, olabildiğince hızlı olmalıyım.
Doktorlar keşke reçetelerine şöyle yazsalar: aç karna Cemal Süreya, tok karna Özdemir Asaf, uyumadan önce Attila İlhan.
Bana yabancı gelen bütün duyguların merkezinde seni bulmaktan yoruldum. Kimileri için metal yorgunluğu, aslında biraz da aşk yorgunluğudur. Çünkü kalp ritmi bozulduğunda, olan yaralanan kişiye olur.
Sana ait olduğumda sana sahip olmuş olurum. Çünkü yüreğine yerleştiğim zaman beni oradan çıkaramazsın.
Sana sarılmak için kollarımı değil yüreğimi kullanıyorum. Çünkü sarmaşıkların da bir kalbi vardır.
Karşındaki kişinin eksikliklerini görmezden geliyorsan iyi bir aşıksın. Eğer onun eksikliklerini kendin tamamlayabiliyorsan kusursuz bir insansın.
Karşılıksız, beklentisiz, çıkarsız, hesapsız ve özgür bırakarak sevmek herkesin harcı değildir.
Sizce aşk sakızdan çıkan o sözler kadar basit bir şey mi?
İnsanı hüzünlendiren şey gece mi? Yoksa geceleri mi hüzünlenir insan? Ya da seni düşünmek için geceyi mi beklediğim için bu kadar hüzünlüyüm?
Aşk, koskoca dünya nüfusunu bir anda sadece iki kişiye düşürmeye yarar. Nüfus sayımına gerek yoktur; çünkü aşk hiçbir zaman yerinde saymaz.
Hayal kırıkların denizdeki kum kadar çok olabilir. Önemli olan hayallerinin kırıldığı yerden yaşama tutunabilmektir. Çünkü her aşk engin bir tecrübedir.
İnsanın aklı ile kalbi bir olamaz. İkisinin verdiği savaşın ortasında kalan kişiden arta kalanlar hatıralardır.
Ölüme götüreceğini bile bile birbirimizi sevdik. Farkına varamadığımız tek şey, hangimizin hangimize mezar olacağıydı.
Sevmekten daha önemli olan tek hissettirmektir. Eğer sevgin bir his içermiyorsa, sevdiğin insanın sana bir hayaletmişsin gibi bakması normaldir.
Aşk dediğin işte böyledir; eğer birinin yüreğinde kaybolduysan başka birinin seni bulabilmesi imkansız hale gelir.
İnsanları korkutan aşk değildir. Çünkü aşk kimsenin kırılmasına izin vermez. Ancak hayaller kırıldığı zaman insanın yardımına aşk bile yetişemez.
Düşünecek fırsat bulamayanlar için yazmak her şeyin çözümüdür. Aşkı düşünmek mi istersin yoksa yazmak mı? Düşünürsen var olursun, yazarsan sonsuz olursun.
Aşk, ışık girmeyen su değmeyen topraklarda çiçeklerin can bularak yeşermesi gibidir. Yeter ki aşk araziniz sevilmeye elverişli olsun.
Hiç acı çekmeden mutluluğun değerini anlayamazsın. İki damla gözyaşı dökmeden gülmenin estetiğini alamazsın. Aşık olmak istiyorsan, önce yanmayı göze alacaksın.
Çağın vebası mutsuzluk değil ikiyüzlülüktür. Çünkü mutsuz olmanın bir gururu vardır, ikiyüzlülük ise tamamen karaktersizliğin ürünüdür. Aşık olmak isterken maymun olanlar çoktur.
İlk defa böylesine bir mutluluk yaşıyorum. İlk defa yeşerdi umutlarım böylesine. Ben gözlerine esir olmuş bir aşk savaşçısıyım. Ben aşkı anlatan, tozlu raflarda kalmış bir kitabım. Sen ise yaşanmamış, gizemli bir aşk hikayesi bende.
Cemre gibi düştün yüreğime, ısınsın yansın gönlüm sevginle. Çiğdem çiğdem yeşersin aşk tomurcukları bedenimizde, gözlerim gözlerinde. Nefesin ise nefesimde. Ne zaman seni anlatmak istesem tutuluyor dilim. Koca bir aşk bu, ellerini uzatsan belki de durur kalbim.
Gözlerin beni benden aldı. İçimde fırtınalar kopartan, aşk sandalını okyanusta deviren gözlerin. Baktıkça cennetin bir bahçesi zannettiğim, baktıkça seni daha çok sevdiğim gözlerin. Bir kurşun gibi vurur beni, gözlerime değdiği zaman gözlerin.
Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni.
Aşk seni koklamaktır. Senin kokunu alıp içime çektiğim sonra sana kendimi verdiğim her nefesin diyetidir. Seni koklamaya doyamayıp zamanın durmasını istemektir.
Puslu sabahlarda kırağı tutan çiçek yapraklarında bir idam mangası karşısında nefes bile almadan sevdim seni. Öyle sevdim ki ölecek kadar çok sevdim.
Aşk insanın kalbine sevdiğini tıka basa doldurması gibidir, arada hiç boşluk kalmaz.
Bazı insanların gidebileceği yerler çoktur, ancak sığınabileceği yerler hiç yoktur. Aşk bir bakıma sonuna kadar yalnızlaşmaktır.
Baharın habercisi olan gülüşlerini benden sakın esirgeme. Eğer ömür boyunca bana gülmezsen, ömrün mevsimleri kara kışa teslim olur.
Ayrı dünyaların insanlarıyız ama aynı rüyanın yolcularıyız. Aynı hayalde kavuşacağımız günler elbet gelecek. Biraz ilüzyon, biraz gerçek…
Eline aldığın gülün kokusu yoksa gülü koklamayı bilmediğin içindir. Aşk da böyledir; nasıl seveceğini bilmiyorsan hayat sana kocaman bir cehennemdir.
Yalnızlık bazen insanın kendinden bile kaçmaya çabalamasıdır. Aşk ise kendinden kaçarken bir başka yalnızlığa tutulmaktır!
Bilindik cümlelerle belli etme aşkını. Onun üstüne güneşin ne kadar çok yakıştığını anlat mesela. Ne demek istediğini düşünsün dursun.
Kalp yetmezliğinden ölünür de, aşk yetmezliğinden ölünmez mi hiç? Mezarların bu kadar dolu olmasına şaşmamalı.
Mümkün olmayan her şeyin aşka bu kadar yakın olması acı bir tesadüf müdür? Yoksa aşk ve imkansızlık arasında bilmediğimiz bir ilişki mi var?
Aşktan alacağın varsa yarınların yakasına yapışabilirsin. Geleceği zorlamazsan geçmişin içinde ölebilirsin.
Aşkın miladı sevdiğin kişinin gözlerinin gözlerine değmesiyle başlar. Önce tene değmeye çalışanlar miladı değil kıyameti yaşarlar.
Bir kadının gönlünü fethetmek istiyorsan önce ona teslim olman gerekir. Çünkü hiçbir kadın istila edilecek bir kale değildir.
Aşk; küçücük bir damlayla okyanuslar yaratan, küçücük bir tohumla ormanlar oluşturan, küçücük bir adımla özgürlük yaşatan mucizenin adıdır.
Bir insana ‘sana hiç kıyamam’ derseniz, sizin ona kıyamayacağınızı bildiği için her şeyi yapabilir. Aşık olmakla ahmak olmak arasında fark burada gizlidir.
Aşk kendinden vazgeçerek biz olanların değil, benliğini koruyarak bir olanların yazdığı bir hikayedir.
Hiçbir bahçıvan soldurmak istediği çiçeği sulamaz. Aşk da böyledir; hiçbir zaman ayrılıklar için bahane yaratmaz.
Aşıkların laneti her şeyi hatırlıyor olmalarıdır. Unutmak için zamana ihtiyaç duymazlar. Zaman sadece işkenceyi uzatır
Birini çok sevmen onu mutlu edebileceğin anlamına gelmez. Mümkünse çok sevme, güzel sev. Çünkü sevilmeye ihtiyaç duyanlar farklı hissetmek isterler, çok hissetmek değil!
En sevdiğin sözlerin onun dilinden döküldüğünü fark ettiğin an, aşık olmaya başladığın andır. Ve bu devrimi hiçbir muhafız durduramaz.
Dur ve dinle! Duyduğun her ayak sesi benim olabilir. Çalan her zilde benim parmağım kalmıştır. Perdeleri ardına kadar kapatma belki karşı binanın çatısında sana el sallayan ben olabilirim.
Hasretim sana yar seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir. Ve ben sevgili şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Şehrime gel sevgili. Yarın çık gel. Bırak her şeyi bir bekleyenim var de gel. Gel ki bu şehir adımlarınla anlamlansın. Gel ki bu şehir nefretim olmaktan çıksın. Gel ki nefes alayım. Gel. Nazım Hikmet
Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerden şarap olmuşuz, başka hayatlarda harap olmuşuz. Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz.
Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.
Ve aşk senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.
Sen olmayınca buralar buz gibi. Sensizlik bir iklim adı şimdilerde…
Ölümü boş ver, kefenim sen kokacak mı onu söyle?
Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?
Aşk koskoca dünya nüfusunu bir anda sadece iki kişiye düşürmeye yarar. Nüfus sayımına gerek yoktur çünkü aşk hiçbir zaman yerinde saymaz.
Senden önce eksiktim. Şekersiz çay gibi. Sonra sen geldin çayıma şeker yüreğime ilaç oldun hoş geldin. İyi ki geldin hep bende kal sevgilim…
Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim…
Baharda toprağa düşen cemre gibi düştün yüreğime kırkikindi yağmurları gibi ıslattın düşlerimi o günden sonra hep kalbimde çiçek açtın ey sevgili.
Canımı kapına yüreğimi ellerine ruhumu bedenine uykumu yatağına öpücüklerimi dudağına gönder eceğim! Ve yemin ederim seni ölünceye kadar seveceğim!
Öyle biri var ilk görüşte değil her görüşte aşık oluyorum.
Seni yüreğime düşüren yer çekimi etkisini hiç kaybetmesin istiyorum.
Diğer yarım filan yok benim can, sen benim tamamımsın.
Dua gibisin bana. Ne vakit seni ansam, bir huzurun içine düşüyorum.
Şakağıma bir silah dayasan, ellerinin güzelliğine ağlarım.
İlla birini seveceksen tene değil cana değeceksin. İlla birini seveceksen dışını değil içini seveceksin. Gördüğünü herkes sever. Ama sen görmediklerini seveceksin sözde değil özde istiyorsan şayet tene değil cana değeceksin. Hz. Mevlana
Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.
Ona bakmaya kıyamamak mı, yoksa bakıp da doyamamak mı aşk.
Aşk bir rüyadır. Kimi gerçekten sadece hayallerinde yaşar. Kimi yaşarken gözleri ve yüreği ile görür. Bildiğin rüya işte, yaşarken yaşanan mucize; gözü açık rüya görmektir seninle aşk…
Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öteye gidemedi
Sen vatansever olduğun sürece ben sana vatan olmaktan vazgeçmem. Toprak bütünlüğümü koruyabilmek için her şeyi yaparım.
Ah sevda bahçemin tutsak çiçeği. Ben seni oraya hapsettim. Seni hapsettim kırık bir aşk şarkısı eşliğinde. Hüzne buladım seni. Deniz meltemlerini okşayan saçlarını hapsettim kalbimin kıvrımlarına. Ordasın artık. Oradasın ve ne kadar olman gerekiyorsa.
Benim sende gördüğümü o güzellikleri görecekler diye ödüm kopuyor.
Aşk tüm dünya insanları içinde sana tanıdığım ayrıcalıktır.
Canımın içi, sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin ta orta yerine he?
Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.
Gerçek aşk şans oyunları gibi hayali bile mutlu ediyor insanı. Fakat tutturabilene aşk olsun.
Öyle uzaktan seyretme adına hayran olduğum yar. Buyur gel ömrüme ömrüm, ömrün olsun. Mevlana
O kadar güzel bakıyorsun ki bazen bütün dünya kör olsun istiyorum.
Yürek yüreğe değmişse elin eline değmesine gerek var mı?
Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duamın yeryüzündeki cevabısın.
Yüreğini yasla bana sevgili, bir ömür birbirimize yük olalım.
Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak. Can Yücel
Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.
Geleydin bir çay içimi, sen çay dökerdin, ben içimi.
Adını gökyüzüne yazdım her sabah sende doğsun diye, yüreğini yüreğime yazdım canın yandığında benimle yansın diye, adını canım koydum sen öldüğünde bende öleyim diye.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım, severek çektiğim ahımsın.
Sarıl be! Öyle bir sarıl ki beklediğim her güne kırıldığım her ana değsin. Öyle bir sarıl ki tüm kırıklarımı toparlasın. Hatta öyle bir sarıl ki seviyorum diyenler sevgisinden utansın.
Dün gece çoban yıldızı ile seni bekledik deniz kenarında sabaha dek. Denizin mavi sularında gözlerinin izi kalmış. Şafak söktü ben deniz kenarında kaldım yalnız sırılsıklam.
Aşka uçarsan kanatların yanar. Aşka uçamazsan kanatların neye yarar? Aşka varınca kanadı kim arar? Aşkın açamadığı kapı, kanatlanıp uçamadığı yer mi var? Aşk, kanatlanıp uçmaktır ey yar!
İstediğin kadar uzağa git. Hep aynı gökyüzünü paylaşacağız.
Sen benim görmek için, bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin.
Gönül sevgiliyi bulmuşsa, kuru dal bile çiçek açar. Mevlana
Ama ben uyuyamadığım geceleri sana helal etmiyorum.
En modern alışkanlıktır ölmek ben seni doğasıya seviyorum.
Aklım mı? O yüzsüz bir misafir. Hep sende kalıyor.
Aşk; tam anlamıyla seni gördüğüm anda ya da sesini duyduğumda kalp atışımın sanki yanımdan atlılar geçiyormuş gibi atmasıydı…
Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim. Ben sensiz de yaşarım ama seninle bir başka yaşarım. Nazım Hikmet
Yanıma gelmediğinde rüyalarıma beklerim.
Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.
Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.
Yemin ederim intiharsın sen seve seve edilen.
Bu şehri güzel kılan ne varsa içinde sen varsın.
Kirpiklerine kadar sahiplendiğim tek insansın.
Farklı şehirler bahane. Seni içimden çıkarabilecek tek bir şehir yok dünya üzerinde.
Dizimde başını okşayıp, göğsümde uyutmak istediğim biri var.
Her sabah uykulu gözlerinden öpmek istediğim biri var.
Seni gördüğüm ilk gün kaderimin en güzel kısmı olduğunu anlamıştım.
Huzurun bir resmi, bir sesi, bir kokusu var. Hepsi sende saklı.
Bendeki yerini karşılayacak kelime bulamadığımdandır adınla seslenişim.
Seni ben canımın içinde sakladım. Kalbimin ta derinliklerinde…
Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.
Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.
Şurama batan, şurama batana özlem demeselerdi bıçak derdim.
Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer, halen sevebiliyor oluşuma aşık olurdun… Elif Şafak
Hep aklıma geliyorsun bak gördün mü senin de gidecek başka yerin yok. Özdemir Asaf
Kalemi icat edene saygım sonsuz ama senin sıcacık yüreğin olmasaydı bu kalem kâğıda dokun amazdı.
Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır.
Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.
Bütün şairler sana mı aşıktı ki her okuduğum şiirde, dinlediğim ezgide sen vardın.
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Kömür karası sevdam var benim, tıpkı gökyüzündeki yıldızlar kadar güzel, bir o kadar da göz alıcı kirli insanlardan uzak tertemiz engin denizlere benzeyen gözlerini hapsettiğim damarlarımdan akıp giden nefesinle kalbime ulaştın, sen benim yaşayamadığım her şeysin sen cansın heyecansın.
O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.
Unuturum diye uyudum, yine seninle uyandım. Belli ki uyurken de sevdim seni.
Kendimi görebileceğim en güzel ayna bana aşkla bakan gözlerindir.
Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem…
Yeter ki diline dolanayım; istersen bir küfür, istersen bir şarkı olayım.
Hangi ara seni bu kadar sevdim bilemedim. Gecemi aydınlatan, gündüzümü ışıtan yar.
Ve beni birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi ey güzel.
Aslında aşkı yağmura benzetmek lazım. Göğüne bir türlü dönmeyi düşünemeyen yağmura…
Sensin, kalbim değildir. Böyle göğsüme vuran. Sabahattin Ali
Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.
Bir gülüyorsun bir gülüyorsun sen tamam diyorum dünya bitti kapatın gidelim.
İnsana imtihan için özlemek yeter, bir şehri, bir sesi, bir nefesi. İmtihan için bir sen yeter…
Şimdi senin her yerini yine sevesim geldi seni avuç içlerindeki çizgilere kadar.
Nedir senin gerçeğin. Aşk kime yakışır vuslat kime? Canı seni çekene mi senin için canından geçene mi?
Seni anlatabilsem seni. Yokluğun cehennemin diğer adıdır. Üşüyorum kapama gözlerini. Ahmet Arif
Ben seni saçlarının beyazladığı günü görmek isteyecek kadar çok ve delice.
Şiir gibi gülüşü var. Mısra mısra öpmek istiyorum.
Bir bozuk saattir yüreğim hep sen de durur.
Kalbim ki kendisine kefilim. Adınla uyandı bu sabah.
Kimsenin önüne yüzümü eğmeyen ben, ilk defa sana gözyaşı döktüm. İlk defa sende doğdum, son defa senle öldüm.
Seni, kanser hastası bir çocuğun son kirpiği gibi koruyacağım. Kanımın son damlasına, canımın son nefesine kadar…
Geceye ay düşer, aklıma gözlerin. Bu nasıl özlemek. Özlemek ne demek. Ucu bucağı yok, dibi sonu, yok koyusundan özledim. Fırtınalar koparıyor gözlerim ve gözlerin aklıma mühür. Özlemek ne demek?
Evimin içinde ayak seslerini duymak istiyorum. Sabahın bir vakti uyanınca daha gözlerimi açmamışken nefesin yüzüme değsin istiyorum.
Seninle her şeye varım ben sen benim uğurlu yolumsun. Yıldızlara yürürüm senle sen iste canım senin olsun.
Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel. Ümit Yaşar Oğuzcan
Kaybetmekten asla korkmadığım son sınavıma yüreğinin dersliğinde giriyorum. Öğrenci benim, öğretmen sensin.
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim. Mevlana
Senin saçlarından açan papatyalar sarsa tüm dünyayı, tüm gezegende bahar olurdu.
Tünelimin sonu sensin sevgilim, tüm karanlığımın söndüğü yer sensin.
Ne neşe isterim ne hayatımda bir gurur. Senin yokluğunda kalbim senin adınla durur.
Aşk çare midir yalnızlığa? Yoksa tutsak mı eder yüreğine? Ya da uçurur mu kafesindeki çırpınan kuşu, özgür bırakır mı? Aşk nedir sahi? Aşk sevmektir sevginin de doz aşımı yoktur. Korkmayın doya doya sevin sarmalayın sevdiğinizi…
Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen insan insan bakan gözbebeklerin. Beni tutsa tutsa göz lerin tutar ayakta. Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder. Bir açarsın ki mutluyum. Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.
Bir kelimeye milyonlarca anlam yüklediğim felsefemsin. Sen olmadığın zaman anlamsız kalırım, gereksiz olurum.
Okyanusla gökyüzü gibiydik biz seninle. İkimizde maviydik birlikte gibiydik. Aslında hiç birleş memiştik.
Şimdi o kadar zor ki geri dönmek seni unutup başkasını sevmek ama bir şeyi anladım çok zormuş sevilmeden sevmek.
Ya tam açacaksın yüreğini ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın ya siyahi ya beyazı seçe ceksin.
İkimizin hayali de aynıysa ortak bir yerde buluşmanın zamanı gelmiş demektir. Mesela sen ve ben aynı hayatta?
Evet ağlamaklı oluyorum demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Ve zehir zıkkım cigaram. Gel artık.
Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.
Seni düşünürken içim geçmiş, severken de ömrüm.
Seni hep seveceğim geçelim bunu.
Kendime gelemiyorum, sana gelsem olur mu?
Yanağında açan güle âşık oldu bu can.
Yar, bütün şiirlerime sebep ettim seni, hakkını helal et!
Yağmur gibi sev beni kaçmak mümkün olmasın.
Seni özlemek üşümek gibidir soğuk bir akşamüstü yağmurun altında yürümek gibi sırılsıklam titreye titreye. Sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya hani öyle ihtiyacım var işte yüreğine sığınıp nefesinde ısınmaya.
Seni severken haddimi aşmak istiyorum. Öylesine sonsuz. Öylesine soluksuz. Nefesimi keser gibi.
Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen.
Gözümle gördüğüm değil, gönlümde kördüğümsün. Çözmeye niyetim yok, sen benim ömürlüğümsün.
Ey canımın sahibi Yar! Sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var. Mevlana
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam gözümden akacak yaş olsan ağlamam kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam.
Bazı duyguları yazamazsın. Anlatamazsın. Çünkü tefsiri ancak his ile mümkündür. Bu yüzden sadece yaşarsın.
Gördüğünü herkes sever sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan ten e değil kalbe dokunacaksın.
Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dilek değil ezan okunurken ettiğim duamsın.
Bir lades tutuşsak, nesine desen, sesine derim. Bilirsin yüzün aklımdadır hep, ben sesini özlerim.
Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni; önce bana, sonra bana, sonra yine bana bak.
Seni bana veren rabbime şükürler. Yaşanan senli her anıma şükürler. Göz görüp gönlüm severse sevgim için seni gören gözlerime teşekkürler.
Birinin gözlerine bakmak, onun rüyalarına girmeyi göze almak demektir. Sevmeye kabiliyetin yoksa o gözlere bakmayacaksın.
İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.
Canım benim bilir misin? Canım dediğimde içimden canım çıkıp sana koştuğunu duyarım hep. Ahmet Arif
Git diyorsun da, olmuyor işte git demekle. Ben de sana sev diyorum mesela. Sevebiliyor musun?
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle yine tanış yine seveyim.
Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın…
Aklımda işin yok! Durup durup aklıma gelme. Yanıma gel, mevzu kalbimde!
Eğer adına eşlik edecekse soyadım, Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.
Ömrümün en virane sapağında denk geldi sana düşlerim, seni seven kalbim ve saçlarına vurulan gözlerim oldu en büyük suçlu.
çok güzel . teşekkürler