Laf Koyan Sözler, Laf Sokucu Sözler, Kapak sözler
Öyle Cümleler vardır ki karşınızdaki kişinin ağzının payını verecek cinstendir. Bu tür sözlere biz kapak söz veya laf sokucu söz diyoruz. İşte, süper laf sokucu sözler, resimli laf sokucu sözler…
Sizler için manalı, etkili ve anlamlı laf sokucu sözleri bir araya getirdik.
Endamın yetmez, beyin şart şekerim.
Kusura bakmayın, kusurlarınıza bakın!
Önemi yok artık, rüzgar esti dal kırıldı.
Sorunum ağlamayı öğrenmek değil gülmeyi unutmak!
Bana ayrı dünyaların insanıyız dediğinde anlamıştım canın’ın cehenneme ait olduğunu.
Tutamayacağın sözü diline, veremeyeceğin sevgiyi kalbine, mutlu edemeyeceğin insanı ömrüne koymayacaksın.
Hesabı olanlar sanmasın kapandı defterler. Tek tek yazıyorum her birini bir kenara. iyi kötü, bir gün ödenecek bedeller…
Yalan zeka işidir, dürüstlük ise cesaret. Eğer zekan yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.
Akıl vermeyi bırakıp biraz huzur versen.
Artık kimse için sabretmeye gücüm yok. Sadece istediğimi görüyorum. Görmek istemediklerim için de hiç yoklarmış gibi davranıyorum.
İsteyen istediği yere gitsin, zincirini kırıp giden iti ben bir daha kapıma bağlamam.
Senin açtığın yarayı bir başkasıyla kapatmasına kapatırım da, yüreğime adilik yapmamın alemi yok.
Sen bu kalp yükünü kaldıramadıysan ben el atarım. Senin çivin çıkmış ama bilirsin ben çok iyi çakarım.
Olum abartı senin neyine, beynin sahip senin abartı genine, beni çöpe atmak senin ne haddine! Sen zaten çöpten beri beni çekme.
Aklında kalmasını bilirim de, sıkılıyorum orada, bomboş!
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.
Kuruşu kuruşuna hesapladım seni. İnan 5 para bile etmedin.
Büyük balonların eceli, küçük iğnelerdir.
Ara sıra kullan o beynini, yan etkisi yokmuş.
Hani derler ya; Bir konuşursam derinden, aklın oynar yerinden.
İnsanlar da fotoğraf gibi; Ne kadar büyütürsen, o kadar düşüyor kalitesi!
Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne lüzumu var.
Laf sokma kapak olursun yalvarma köpek olursun delikanlı ol bel ki yanımda yer bulursun.
Piyangonun sana çıkmadığına çok şaşırdım halbuki bütün numaralar sendeydi.
Bu kadar hızlı kaçacağını bilseydim; Veliefendi’ de sana oynardım be sevgili!
Şimdi sеn gittin ya, şairin dеdiği gibi hеrkеsi sana bеnzеtiyorum. Bu da mı o şеrеfsiz acaba diyorum!
Yahu koyduğum şeyleri koyduğum yerde bir türlü bulamıyorum daha yeni bazı kişileri adam yerine koymuştum şimdi ara ki bulasın.
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Yalnız mısın? Üzülme… Yanlış bir kalbin mağazasında olmaktan iyidir.
Açık yürekle konuşan düşman içten pazarlıklı dosttan iyidir.
Vefa eksikliği nedeniyle, sahtelik sendromu hastalığına tutulmuş insanlar! Reçetenize yol yazdım. Her gün biraz alırsınız.
Her zaman arkandayım diyenlere dikkat et, haksız mıyım sevgilim?
Geç kalınmış bir sevgi, idamdan sonraki affa benzer.
Bu dünya senden önce de dönüyor senden sonrada dönecek. Yani seninle bir şey değişmediği gibi sensiz de bir şey değişmeyecek.
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
Ben güçsüzüm düşerim ağlarım canım acır yaralarım ve kusurlarım var sırf bu yüzden insanım. Sıradanım.
Senin gibi bozukları kumbarada biriktirir geleceğe yatırım yaparım. Ha çok mu sıkıştım; hiç düşünmem hemen harcarım.
Demiş ki kaybettiklerini görsün de ağlasın. Dedim ki kazandıklarımı görsen değerinin olmadığını anlarsın.
Yalandan kim ölmüş diye soruyorlar. Doğru kimse ölmez… Ama: güven ölür, gönül ölür. En önemlisi de insanlık ölür.
Kara kalem resim yapmayı seviyorum çünkü kimin ne renk olduğunu hala çözemedim.
Oluruna bıraktım her şeyi paşam. Bak sensizde devam ediyor yaşam.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım! Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Canım bile emanet iken, kaybedecek neyim olɑbilir ki ?
Ne oldu o kadar trip atıp tuttun, bak yine son noktayı ben koydum.
Kime kıymet versem hayatımı ‘kıyamete’ çevirmesini iyi biliyor.
Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.
Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için.
Eksik olmayın dedik ama siz fazla olmaya başladınız.
Ağır geliyorsa konuştuklarım, demek ki, boş değilmiş söylediklerim.
Ben sana inandığım için BİR GÜN kaybederim ama sen bu karaktersizliğinle bir ömür kaybedersin.
Şimdi neden seni hazmedemediğimi daha iyi anlıyorum. Bünye Haram Lokmayı kaldırmıyor. Söylemeyi unutmuşum.
Bazıları göz yaşını siler, bazıları ise ağlatanı.
Aklımdan geçtin gittin, kim bilir yine kime gidiyordun.
Bu dünya senden önce de dönüyor, senden sonra da dönecek. Yani seninle bir şey değişmediği gibi, sensiz de bir şey değişmeyecek.
Hani sen bana mecbursun havasında olanlar var ya. Onlar o havada takılsınlar; ben bana yeter de artarım, artanımla da onlara hava katarım.
“Reklamı kapatmak için tıklayınız” yazan yere tıklayınca açılan reklam gibisin. Çok ayrı bir yavş**ksın.
Boşunа kimseyi suçlamayın dostlarım. Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Bazıları iyi bir küfrü hak etmek için o o kadar çok emek veriyor ki, emeklerine saygı duyuyorum!
Bazıları haddini aşıp hayatıma burnunu sokarsa bende itinayla haddimi aşıp lafımı sokarım
A101’de satılan 25 kuruşluk çikolatanın tadını bile veremeyen insanlar var. Öyle gereksizler…
Bazı insanların da aynı televizyon gibi tepesine vurulduğunda düzelmesi en büyük temennimdir.
Kimine göre kral, kimine göre yalanım… Unutmayın beyler adamına göre adamım…
Bazı kişiler dümen çevirmek olunca kaptan olmak için sıraya giriyor.
Sahipsiz kalıp tutuşunca etekler, sahibine döner tüm köpekler.
Ben en azından katilimi tanıyorum. Fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gideceksin…
Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum.
Bana kazık attığını sanıyorsun ya çok gülüyorum sana. O kazıkları senin için bekletiyorum senin için biriktiriyorum bеn.
Bazı insanlar çamaşır suyu gibidir. İnsan yıpratmaktan başka bir işe yaramazlar.
Adını şifrem yapsam, yetersiz karakter diyecek hala konuşuyor.
Bu laflar sana kapak olsun, fena oturtum helal olsun, tipin yok ki şeklin olsun. Hadi canım yolun açık olsun.
Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimide çıktığında…
Oturur sana şerefi anlatırdım ama, kaybettiği bir şeyi dinlemek ağır gelir insana.
Bugünlerde hiç kimse arayıp sormuyor. 404 not found gibiyim.
Seni tanıyamıyorum artık. Künefe gibi için kaşar dışın ise çok tatlı.
Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.
Kendi nefsine yetmiyorsa gücün, adamlığına da yettiğini iddia etmeyeceksin
Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüş demesi zoruna gitmesin.
Bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş.
Artık kimin dudaklarında fantezi olursun bilmem. Ama benden sonra yaşadığın bütün pozisyonlar tekrardır.
Bir zam da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar ucuza satmasalar…
Yol gidenindir, her gidenin ardından ağlayamam! Maalesef benim yüreğim ahır değil her öküzü oraya bağlayamam.
Balonlar, içi boş şeylerin de bazen yükselebileceğini hatırlatır.
Gidişine illa bir isim konulacaksa, mal kaybı diyelim.
Canım, karakterin yere düşmüş. Onu bir alıver oradan.
Çakalların özgürlüğü Aslan yerden kalkana kadardır.
Zoruna gittiğini duydum. Güzel yer, ben de gitmiştim!
Değer miydi diye aklıma geldi geçenlerde. Teğet bile geçmez dedim kendi kendime…
İsteyen istediği yere gitsin, zincirini kırıp giden iti ben bir daha kapıma bağlamam.
Kendini bu kadar büyük görmene gerek yok. Nihayetinde benim görebildiğim kadar büyüksün.
İçinden geldiği için bizimle olanları, işinden geldiği için bizimle olanlara değiştik. Yanlış ettik.
Canımı yakacak kadar güçlü olanın sonuçlarına katlanacak kadar gücü olmalı.
Hesabını veremeyeceğin işlere kalkışma! Öbür tarafta bulaşık yıkatmıyorlar.
Canım, bak! Bir derdin sıkıntın olursa, biliyorsun, hiç umurumda değil.
Her gece resmine bakmadan yatamıyorum, illa tüküreceğim.
Canımı sıktığın zaman sana tekme tokat dalıp, “Pardon! Dalmışım.” diyesim var.
Hani senin varlığın “fifi”, yokluğun da “tın” ya! Benim varlığım “olay”, yokluğum “koyar”..!
Egonu öyle beslemişsin ki karakterin aç kalmış.
Senin prenses olabileceğin tek saray, SİMİT SARAYI, tatlım.
Tam diz çöktürecektim iki hecelik adına Paşam şiir yazılmaz dediler üç kuruşluk kadına…
Ben sana tavsiye… Sadece gülüşlerimi yakala. Öfkem sana ağır gelir…
Eğer ben güneş isem sen aysın. Benim doğduğum yerde sen batarsın.
Allah’ım! Bana sayıyla gönderdiğin insanlar, umarım stoklarla sınırlıdır.
Laf sokma, kapak olursun. Yalvarma, köpek olursun. Delikanlı ol, belki yanımda yer bulursun.
Yaptığınız g.tlük, dört dörtlük.
Dediler k; yaşından çok daha olgunsun. Evet dedim. Çünkü büyüklük hep bende kaldı.
Yanlış düşünebilirsin, yanlış anlayabilirsin, yanlış yapabilirsin ama yanlış hissedemezsin!
Senin gibi bozukları kumbarada biriktirir, geleceğe yatırım yaparım. Ha, çok mu sıkıştım, hiç düşünmem hemen harcarım.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin, şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Demişsin ya, onun gibilerini cebimden çıkarırım diye. Dinle! Ben senin gibilerini tespihime dizerim, tövbe tövbe diye çekerim.
Deliler tedavi edilebilir, ama salaklar asla. Çok uğraşmayın!
Der ki Kadın: “Susarsam” cevap veremezsin.
Terk etmek kolaysa senin için, el sallamak zor değil benim için.
İki büyük kaza geçirdim. Tramvay ve sen. En kötüsü sendin.
Evet, sivri bir kadınım ben. Nerenle algılarsan orana batar cümlelerim. Yapacak bir şey yok.
En az benim kadar annemin de ahi tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta.
Laf Sokucu Sözler Küfürlü, Ağır ve Etkileyici Laf Sokucu Sözler
Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için.
Saçlarının neden döküldüğünü anladım. Kafanın içinde tutunacak bir yer bulamadıkları için.
Attığınız ya da atacağınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Zor, biliyorum. Ama nasipte varsa açılır yollar. İzin ver Allah’ım.
Ben insanları harcamayı iyi bilirim. Yeter ki bozuk olsun.
Kendi bindiğim gemiyi yakacak kadar deliyken, beni kibritle korkutmaya çalışma!
Sana benden nasihat: Başkasıyla gelen mutluluk, başkasıyla gidecektir.
Çevrem çok geniş, diyenlere kısa bir not: 10 tane 10 kuruş 1 lira eder, 2 tane 50 kuruş da!
İnsanlara daha ne kadar salak olabilirsin diye sormayın. Yarış zannedip sınırı zorlayanlar var.
Hesabını veremeyeceğiniz işlere kalkışmayın. Çünkü öteki tarafta bulaşık yıkatmıyorlar. İlhan Berk
Gölgene de yazıklar olsun! Seni adam sanmış ki peşinden gidiyor.
Ben “geri zekâlılıkla mücadele vakfı” mıyım, ya?
Kar yağınca mikroplar ölür diyorlar. İyi misin?
Laf Sokucu Sözler Kısa Laf Sokan Sözler 2020
Bana laf cambazlığı yapma kızım, bir laf sokarım kürtajla bile aldıramazsın.
Sen hala kabullenmedin mi sevap sandığın günahlarını!
Zoruna gittiğini duydum. Güzel yer, ben de gitmiştim!
Karakterin otururken sandalyeni mi çektiler, neden böyle oldun? Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım! Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Bir “zam” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar “ucuza” satmasalar.
Aldırma gidenlere, sevip terkedenlere. Hayat dediğin iki kelime: “Hoş geldin”, “Güle Güle”
Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın.
Ne yarım kaldım senden sonra, nede yaralı, beni ne sen yıkabilirsin, ne de en Kralı !!!
Benden sana ne beddua gelir ne de dua bundan sonra, Tek bir dileğim var sadece ne yaşattıysan bana, sende aynısını yaşa.
Duydum ki; bir başkasının elini tutuyormuşsun.. Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah selânı versin!
Ne kralına giderim ne alayına! Bir durum varsa kralı da gelir ayağıma alayı da!
Oralarda benden yok bi düşünsen anlarsın… buralarda senden çok var görsen şaşarsın….
Erkek arkadaşının parası yok diye “Tokum” diyen de vardır, “Yokum” diyen de.
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun!
Seni unuttum sanma, sadece değerin kadar hatırlıyorum.
Bugün laf koymayacağım. Çay koydum; gel, iç, insanlık gör.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda, defolup gidenler kimin umurunda?
Bugün laf koymıcam. Çay koydum; gel, iç, insanlık gör.
Biz kimsenin varlığıyla var olmadık. Yokluluğuyla da yok olmayız.
Bana akıl verirken kalanı sana yetmeyecekse, benim için risk almanı istemem.
Dost dediğin kara günde belli olurmuş. Söndürün ışıkları, dostlarımı sayacağım!
Keyfin bilir be. Sen yoksan hayalin var. Her türlü benimsin yani.
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Şimdi sahne senin, devam et! Ama sıra bana gelmesin, dua et!
Ağzımı bozmaya gerek yok. Gülüşlerimle de küfür edebiliyorum.
Kendine bir yol çizebilmek için, bazı insanların üzerini çizmek zorundasın.
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.
Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Bu dünya senden önce de dönüyordu, senden sonrada dönecek. Yani seninle bir şey değişmediği gibi, sensiz de bir şey değişmeyecek.
Bazı insanların resimlerine bakıyorum, o kadar güzeller ki; hep resimlerde kalsınlar istiyorum çünkü karakterler objektife girmiyor.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp, ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Ey sevgili nedir yüzündeki acı yoksa kırılan hayallerim mi battı eline?
Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Kokuna sarılıp sarhoş olmak varken. Sensizliğin hüznüne sığınıp berduş oldum ya… İşte o beni mahvediyor.
Benden sonra kiminle olursan ol; senin için “harika bir sevgilim var” diyecek. Ben de evet doğrudur. Çok temiz kullandım diyeceğim.
Tavırlarınla birçok ağır küfürlü söz hak ediyorsun. Ama seni iplemez gülüşüm, senin gelmişini geçmişini tatmin etmeye yeter diye düşünüyorum.
Senin yakarak küle çevirdiğin kalbi, bir başkası üfleyerek can verir.
Biz sevdiklerimizi 165 karakterlik SMS’ler ile değil, delikanlı yüreğimizle severiz. Güzelim…
Bir “ZAM” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar “UCUZA” satmasalar…
“Barışalım mı?” dedi. “Sen hiç bir kitabı iki kere okudun mu?” dedim. “Evet.” dedi. “Peki sonu değişti mi?” dedim, sustu.
Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omzuna ağır gelir.
Adam sorar: Kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız? Kadın cevap verir: Kaçınız çıplak bedene sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar ADAM’sınız?
Parçaları kaybolmuş puzzle gibisiniz. Kiminizin aklı, kiminizin ruhu kiminizin kalbi yok.
Kimseye değil bu nefretim sadece kendime sevmeseydim olmazdı içimde koca bir dünya şimdi cehennem oldu girme yanarsın rezil olursun karşımda.
Kime kıymet versem hayatımı ‘kıyamete’ çevirmesini iyi biliyor.
Gitmeyi tercih edenlerin ardından, el sallayın ki; artık sadece bir ‘el’ olduklarını daha iyi görsünler.
Seni gözümde bu kadar büyütmeme aptallık diyorsan, bu senin karakterinin küçüklüğü, benim hayal dünyamın büyüklüğüdür.
Anladım ki; insanlar; susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar… Oysaki ben istediğim kadar hayatımdalar… Göz yumduğum kadar dürüstler ve sustuğum kadar insanlar.
Sen bu kalp yükünü kaldıramadıysan ben el atarım. Senin çivin çıkmış ama bilirsin ben çok iyi çakarım.
Bazı insanlar ayakkabı mağazası gibi, her numara var Allah için.
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.
Bakmayın seni seviyorum dediğine, katilliğe özenmiş kurban arıyor ib*e!
Bazı insanlar söze gelince edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar da icraata gelince turşunun içindeki hıyar kadar olamıyorlar.
Ben güçsüzüm düşerim ağlarım canım acır yaralarım ve kusurlarım var, sırf bu yüzden insanım. Sıradanım.
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne luzmu var.
Kendini beğenmiş insanları severim. Hiç kimsenin beğenmediği bir şeyi beğenmek ayrıcalıktır.
Kara kalem resim yapmayı seviyorum. Çünkü kimin ne renk olduğunu hala çözemedim.
Seni hiç unutmadım inanır mısın? Yediğim salatada bile arar oldum. Bir hıyarın eksikliği bu kadar mı belli olur.
Kır kalbimi gönlün olsun. Al gönlümü senin olsun.
“Yemin ederim” senden başkasını sevmem demişti. Neyse arkadaşlar. Sıradaki “yemin” tükürüp de yalayanlara gelsin.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Bana kullandığın o ağır laflar dönüp dolaşıp sana kdv olarak geri dönecek sen bunların hesabını yaparken ben sana gülüp geçeceğim.
Kaşarların arkasından gidip onları yemeye çalışanlar, fareden başka ne olabilir ki!
Galiba bu aralar karaktersizlik moda. Esas şaşırtıcı olan bunların bu kadar çok takipçisi olması…
Attığınız ya da atacaklarınız kazıkları saklıyorum, saklıyorum ki gün gelip bana döndüğünüzde sizi ağırlayacak yerim olsun.
Allahım aldığın ahı ahirete bırakmasın! Senin yalvarıp, yakardığını, acılar içinde kıvrandığını dünya gözüyle bana göstersin. Şu ölümlü dünya da, iki elim yakanda…
Dansöz gibi kıvırma koçum, bi rahat durda para takayım bir tarafına.
Ayrılıklar, acılar, ihanetler, yalanlar belini büksün. Eski sevgili sana son sözüm benim yaşadıklarımı sen de yaşa! Kucak dolusu acılar ve yalanlarla.
Ben kimseye beni sevsin diye soytarılık yapmam. Ya sever bildiği gibi, ya gider geldiği gibi.
İkinci bir şans mı? Tabi; istersen kampanya da yaparım senin için yüzsüz, gurursuz, vade farksız.
Küçükken hayvanlarla konuşabilsem ne ilginç olurdu diye düşünürdüm. Meğer yıllardır en yakınımdaymış.
Gideceksen git, inan beddua bile etmem sana. Bilemem çünkü isabet eder mi ikiyüzlü suratına?
Yalnız olmak, yanlış kalpte olmaktan iyidir.
Bir kadının gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
Her gecem sana bedduam ile geçiyor her günüm sana lanet edişlerimle bitiyor sildim seni hayatımdan beddualarımda ve lanetlerimde yaşıyorsun.
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Şimdi sen arkana bile bakmadan gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum. Acaba bu da mı o….ç…. diyorum.
Bana iyi gelenler hep benden gidenler oldu.
Umutlara kanma umutlar bir gün imkansızlaşır, hayatı toz pembe yaşıyorum sanma her renk bir gün siyahlaşır.
Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz. Herkes bir şekilde yaşıyor işte.
Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz.
Oluruna bıraktım her şeyi paşam. Bak sensizde devam ediyor yaşam.
Küfür edemem ben bilirsin susuyorum. Dile getiremediklerimi sen anla.
Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorumlu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Bana söylediğin o ağır laflar dönüp dolaşıp sana KDV olarak geri dönsün sevgilim. Sen KDV’lerin hesabını yaparken, ben sana gülüp geçeceğim.
Gidene asfalt bile dökeriz maksat rahat yol alsın.
Bir defa aldatan kişiyi affedersen, seni yine kullanır. Çünkü ihanet bir ruh hali değil; Karakterin dökülüş biçimidir.
Bu sıralar herkes havalarda. Hayırdır uçak biletleri mi bedava?
Yüz dilde seni seviyorum desen ne fayda. Bir dilde adam gibi söyleyemedikten sonra.
Hayatımdan gidenler, ya hoşuma giderler ya da boşuna.
Benim koyduğum noktadan sonra kuracağın cümleyi ancak kendin okursun!
Öyle insanlar tanıdım ki şu hayatta, hevesim değil, sevesim kaçtı.
Laf sokarım derinden aklın oynar yerinden.
Arıza lamban yanıyor tatlım, haydi bir sanayiye uğra da gel!
Bilirsin ben bela okuyamam, Allah selanı versin.
Eğer bana koysaydı gidişin, sence bu kadar güzel olur muydu gülüşlerim?
Oyun oynamaya gerek yok hayat. Ne sen çocuksun, ne benim dünyam lunapark.
Şarap gibi kadın olsan kaç yazar, yanındaki adam turşu olduktan sonra.
Beni sevmeyen varmış! Bak kalbim kırıldı, ritmi bile değişti… Tın Tın Tın..
Küfür benim ağzıma yakışmıyor olabilir ama beni kızdıranların üzerinde çok şık duruyor!
Besmelesiz sevdin galiba beni; Yüzün bir yana kaymış, şerefin ayrı bir yana.
Bağlanmaktan korkuyorum dedi. Tasmasını çıkardım gitti!
Beni bırakıp gidişini atlattım, intikam almaya gerek bile yok. Mutluluğum kefenin olacak, bensizlik sana evlat acısı gibi koyacak.
Hayatı boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş bir kızı, büyüdüğünde sevgili seçimi yüzünden eleştiremezsin.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni…
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Biraz insan ol diyeceğim ama seni de zor durumda bırakmak istemiyorum.
Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç boka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?
Kaza gibiyim, kimin başına geleceğim belli olmaz.
Şarap gibi kadın olsan kaç yazar, yanındaki adam turşu olduktan sonra.
Beni sevmeyen varmış! Bak kalbim kırıldı, ritmi bile değişti… Tın Tın Tın..
Küfür benim ağzıma yakışmıyor olabilir ama beni kızdıranların üzerinde çok şık duruyor!
Besmelesiz sevdin galiba beni; Yüzün bir yana kaymış, şerefin ayrı bir yana.
Bağlanmaktan korkuyorum dedi. Tasmasını çıkardım gitti!
Beni bırakıp gidişini atlattım, intikam almaya gerek bile yok. Mutluluğum kefenin olacak, bensizlik sana evlat acısı gibi koyacak.
Bazı aşklar vardır uğruna ölünesi, bazı aşklar vardır boyu devrilesi.
Tuvalet kağıdına kalp deseni ekleyen markayı buradan selamlıyorum. Aşkın nasıl bir şey olduğu ancak bu kadar net anlatılabilirdi.
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.
Gidişine illa bir isim konulacaksa MAL KAYBI diyelim.
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.
Hayatı boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş bir kızı, büyüdüğünde sevgili seçimi yüzünden eleştiremezsin.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni…
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Seni gözümde bu kadar büyütmeme aptallık diyorsan, bu senin karakterinin küçüklüğü, benim hayal dünyamın büyüklüğüdür.
Önüne gelenle aşk yaşayan doyumsuz yaratıklar! Bırakın bu Nasrettin Hoca’nın ‘ya tutarsa’ stratejisini. Sütü bozuk olanın, mayası tutmaz!
Adam yerine koyduğum insanları neden koyduğum yerde bulamıyorum.
Tuvalet kağıdına kalp deseni ekleyen markayı buradan selamlıyorum. Aşkın nasıl bir şey olduğu ancak bu kadar net anlatılabilirdi.
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.
Gidişine illa bir isim konulacaksa MAL KAYBI diyelim.
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorum lu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Adını klima markası yapacağım. O kadar pis soğudum.
Bize yeni düşmanlar lazım. Eskileri hayranımız oldular.
Kendini bir bok sananlar; emin olun sandığınız gibisiniz.
Neyini olduğun gibi kabul edeyim senin, olmamışsın ki!
Gölgene de lafım yok. O da seni adam sanıp peşinden geliyor.
Eğer benimle ilgili bir probleminiz varsa, bu sizin probleminizdir.
Bana, kötü kalplisin, demiştin. Haklıydın, çünkü orada sen vardın.
Benim de güldüğüm zamanlar çok oldu ve gülüşlerim bazılarına fazlasıyla koydu!
Kendini özel hissettirdiysem özür dilerim, yaparım böyle hatalar!
Egosunu öyle beslemiş ki; karakteri aç kalmış.
Herkesin bir kişiliği var diye biliyordum. Ta ki seni tanıyana kadar.
Kapıyı göstereceğimiz yerde, anlayış gösterdik. Ondan böyle oldu.
Benim için artık; eskicinin bile almayacağı bir ‘eşya’ gibisin. Artık gidebilirsin.
Mallardan uzak. Manyak ve hayvansal kişiliklerden uzak, gerçek insanlarla yeni bir hayat.
Gel bu gece kaybettiklerimize içelim; ben sana, sen şerefine!
Otobüsün bile peşinden koşmadım. Sen kimsin?
Benim bütünlemem yok sevgilim. Bir kere kaldın mı benden bir daha geçemezsin.
Bana kalbimdesin deme sevgili, kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor beni.
Yemin ederim senden başkasını sevmem demişti. Sıradaki yemin tükürüp de yalayanlara gelsin.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
En güzel ironisidir dünyanın, seni üzmek istemiyorum diyen herkesin hayatımızın içine sıçması.
Ne yarım kaldım senden sonra, ne de yaralı, beni ne sen yıkabilirsin, ne de en kralı.
Demişsin ya onun gibilerini cebimden çıkarırım diye. Dinle. Ben senin gibilerini tespihime dizerim tövbe tövbe diye çekerim.
Benden sana ne beddua gelir ne de dua bundan sonra tek bir dileğim var sadece ne yaşattıysan bana sende aynısını yaşa.
Aldırma gidenlere, sevip terk edenlere. Hayat dediğin iki kelime; hoş geldin, güle güle.
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım. Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Einstein amca bak öyle atomu parçalamakla filan olmaz bu işler, sen gel de O’nun gidişinden sonra beni topla, toplayabilirsen.
Konuşursam derinden, kimse kalkamaz yerinden.
Yaptıklarıyla küçülenler, laflarıyla büyüdüklerini sanmasınlar.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorum lu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Eğer niyetin yoksa adam gibi sevmeye, ben de mecbur değilim çocuk büyütmeye.
Boşuna uğraşmayın; ana sütüyle adam olmayan kişi inek sütüyle ancak öküz olur.
Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.
Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın.
Görmek istemeyen Göze ışık ne yapsın.
Varlığım hissedilmeyebilir ama yokluğum koyar.
Yüz verip adam ettiysem, sıfırla çarpar yok ederim.
Beni başkalarına bırakma, görürsen dayanamazsın.
Aşk yürek ister. Senlik bir durum yok yani rahat ol!
Tuvalet kağıdına kalp deseni ekleyen markayı buradan selamlıyorum. Aşkın nasıl bir şey olduğu ancak bu kadar net anlatılabilirdi.
İki dakika insan ol desem zaman tutacak insanlar tanıyorum.
Bazı insanları hayata baktığı pencereden, atmalı.
Gidişine illa bir isim konulacaksa MAL KAYBI diyelim.
Varlığım parmağına ‘yüzük’ olmadı ya. Yokluğum kulağına ‘küpe’ olsun.
İyileştirir diye medet umduklarımız tekrar tekrar yaralıyor bizi.
Moralim çok bozuk; şu seni seviyorum lu fıkranı anlat da gülelim birazcık.
Bir ahmağın sizi öpmesine izin verebilirsiniz, ancak bir öpücük yüzünden ahmağa dönüşüyorsanız durum çok vahim demektir.
Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter.
Umutlara kanma, umutlar bir gün imkansızlaşır, hayatı toz pembe yaşıyorum sanma, her renk bir gün siyahlaşır.
Beni tanımadan hakkımda ileri geri konuşanlara artık hiç kızmıyorum… Bilirsiniz; köpekler tanımadıklarına havlarlar.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme. Unutma ki en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
Seni hiç unutmadım inanır mısın? Yediğim salatada bile arar oldum. Bir hıyarın eksikliği bu kadar mı belli olur.
Parçaları kaybolmuş puzzle gibisiniz. Kiminizin aklı kiminizin ruhu kiminizin kalbi yok.
Kimseden bir şey istemiyorum. Rahatsız vermeyeceksiniz az ötede durun yeter.
Görmek istemeyen göze ışık tutsan ne fayda.
Yalanım yok ki benim, aklımdasın hala. Ne yapayım güzelim gereksiz şeyleri hep kafama takıyorum.
Şimdi söyle; hayatını düzene mi sokayım, seni üzene mi?
Bilirsin ben belâ okuyamam, Allah salânı versin.
Zor günde el olanın, iyi günde uzattığı eli kıracaksın.
Biz biraz adamlıktan bahsedeceğiz, sen kalk istersen.
Canım, karakterin yere düşmüş onu bir alıver oradan.
Çok laf sokuyorsun diyorlar ne yapayım hayatıma burnunu sokanlara şiir mi yazayım.
Sana değer verip aşkı bulacağıma x’e değer veririm y’yi bulurum daha iyi.
Kara kalem resim yapmayı seviyorum. Çünkü kimin ne renk olduğunu hala çözemedim.
Erkek arkadaşının parası yok diye tokum diyen de vardır, yokum diyen de.
Sevilebileceğim birine benziyordun dedi. Olsun dedim sende insana benziyordu.
Ne kadar sevdin diye soruyorlar. Hep aynı cevabı veriyorum. Hak etmediği kadar
Terk etmek kolaysa senin için, el sallamakta hiç zor olmaz benim için.
İnsanlığa davet etsek yol tarifi isteyecek insanlar var.
Senin etiketinin olduğu yer fiyatı ben koyarım.
Bir zamanlar toz konduramadıklarım, şimdi kirden görünmez olmuş.
Bir kadının gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
Ey sevgili nedir yüzündeki acı yoksa kırılan hayallerim mi battı eline?
Akıllı telefonmuş. Karşı taraf aptal olunca, telefon akıllı olsa bile işe yaramıyor.
Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor.
Bazı insanlar söze gelince edebiyatın turşusunu bile kuruyorlar da icraata gelince turşunun içindeki hıyar kadar olamıyorlar.
Gitmeyi tercih edenlerin ardından, el sallayın ki; artık sadece bir EL olduklarını daha iyi görsünler.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Sen bu kalp yükünü kaldıramadıysan ben el atarım. Senin çivin çıkmış ama bilirsin ben çok iyi çakarım.
Kıyamam dediklerimiz bizi ince ince kıyıp pembeleşinceye kadar kısık ateşte kavurdular.
Hayatı boyunca oyuncak ayıya sarılıp uyumuş bir kızı büyüdüğünde sevgili seçimi yüzünden eleştir emezsin.
Sevgimi anlayamadın mı gözlerimdeki yaştan, atalarımız doğru demiş eşek ne anlar hoş laftan.
Ben kendi çapımda yazıyorum. Ucu sana dokunuyorsa etrafımda dönüyorsun demektir boşa uğraşma. Bakmam sana.
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzumu yok.
Seni gözümde bu kadar büyütmeme aptallık diyorsan, bu senin karakterinin küçüklüğü, benim hayal dünyamın büyüklüğüdür.
Arada makyaj malzemelerini de ye ki, biraz da için güzelleşsin.
Ana sütüyle adam olamadıysan, inek sütüyle ancak öküz olursun.
Bazı insanları sarımsaklasak da mı saklasak, yoksa boğup da rahatlasak mı?
Bazen diyorlar: Çok ağır konuşuyorsunuz. Napalım şerefsizlik yapana şiir mi yazalım?
Hayatınızdan çıkarttığınız bir kişi size “benim gibisini bulamazsın” derse eğer, ona şu üç kelimeyi söyleyin: Amaç bu zaten!
Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne lüzum var.
Biraz insan ol diyeceğim ama seni de zor durumda bırakmak istemiyorum.
50 kuruşluk çikolatanın verdiği mutluluğu veremeyen insanlar var.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda def olup gidenler kimin umurunda.
Ezan sesini seviyorum. Çalan müzik susuyor, küfür edilmiyor, içki içen bırakıyor. Yani 3 dakika herkes insan oluyor.
Hani sen bana mecbursun havasında olanlar var ya. Onlar o havada takılsınlar; ben bana yeter de artarım, artanımla da onlara hava katarım.
Einstein amca bak öyle atomu parçalamakla filan olmaz bu işler, sen gel de o’nun gidişinden sonra beni topla, toplayabilirsen.
Kimseye değil bu nefretim sadece kendime sevmeseydim olmazdı içimde koca bir dünya şimdi cehennem oldu girme yanarsın rezil olursun karşımda.
Bazı insanların resimlerine bakıyorum, o kadar güzeller ki; hep resimlerde kalsınlar istiyorum. Çünkü karakterler objektife girmiyor.
Kırdıysa seni sessiz kal. Sessizliğinden kırıldığını anlamıyorsa onsuz kal.
Sende haklısın…Adamlığın kadar konuş dedim diye bu susmalar…!
Kusur arıyorsanız tüm aynalar sizin.
Ben doğuştan haklıyım, ama hobi olsun diye tartışabiIiriz.
Seni gerçekten unutmadım yediğim salatada bile hep sen varsın Bir hıyar eksikliği bu kadar rahat belli olur mu?
Aslında biz sahtе kışları İLKBAHAR sanmışız. Biz hiç İLKBAHAR yaşamamışız, sözdе aşkımızla ayrılığın adını yazmışız.
Sеvginlе sеvdiğin kadının aklını almalısın. Yarı yolda bırakıp ahını dеğil.
Gereğini yapabilmeye yüreğin yoksa eğer; dile getirmeye de tenezzülün olmamalı. . .
Boşuna kimseyi suçlamayın dostlarım! Kullanıcı hatası değil, bazılarının doğuştan defoludur yüreği.
Konuştuğun kadar şerefli olsaydı hislerin; şerefini iki paralık etmezdi seçimlerin.
Playboy olmaya çalışırken kızların playstationı olanlar..! KOMİKSİNİZ
Tek bir duam var ,bana huzur veren insanlar daima yanımda olsun diğerleri uzak dursun.
İnsanları olan sevgi hissini israf etme ,kim ne kadar sevilmeyi hak ediyorsa onu o kadar sev ki üzülmeyesin.
Sen hayata at gözlükleriyle bakmaya devam edersen, birilerinin çüşşş demesi zoruna gitmesin.
Yanımda olması gerekenler zaten yanımda def olup gidenler kimin umrunda.
Terk etmek kolaysa senin için, el sallamak zor değil benim için.
Oralarda benden yok bi düşünsen anlarsın… buralarda senden çok var görsen şaşarsın….
Gözümde küçülmüş insanlarla, büyük hesaplarım olmaz.
Kendime yakışanı severim. Herkese yapışanı değil.
Eskiden altını çizdiklerimin şimdi üstünü çiziyorum.
Geleni hak ettiği gibi ağırlamasını bildiyse bu yürek. . . Gideni de hak ettiği gibi uğurlamasını bilir elbet. . .
Ayaklarıma takılanlarla değil, kafama takılanlarla meşgul olurum. . .
Oyun oynamaksa eğer senin amacın dostum kusura bakma ama sen yanlış parktasın.