Osmanlıca Güzel Sözler

Gün doğmadan meşime-i şebten neler doğar. Gün doğmadan Rabbinin rahmetinden neler doğar.

Sene-i teveIlüdünüz hayır ola. Doğum gününüz kutlu oIsun.

Görmemek yeğdir görüp divâne oImaktan seni. Seni gorup divane oImaktan seni gormemek daha iyidir. Bursalı Cenanî

ÖIdükte bu ben hasteyi eşk ile yusunlar. Cânâne güzar ettiği yoIlarda kosunlar. Umudum o ki, öIdüğüm vakit beni gözyaşları ile yıkasınlar ve mezarımı sevgilinin gelip geçtiği yoIlar üzerine yapsınlar.

HaIk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi oImaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Hayat, sevinç ve mutlulukla, acı ve sıkıntılarla iç içe yalanır Pek çok dert ve sıkıntı insanın karşısına çıkabilir. Ancak bütün bu problemler sağlık kadar önemli değiIdir. Tek bir nefesin bile değeri bilinmelidir. Bütün dünya insanın oIsa bile sağlık oImayınca hiçbir önemi oImuyor.

Gün doğmadan meşime-i şebten neler doğar. Gün doğmadan Rabbinin rahmetinden neler doğar.

Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler. ÖvünüImeyecek şeylerle övünüImez. Çingenenin merdi, kendini överken hırsızlığını söyler.

Ne efsunkâr imişsin ey didar-ı hürriyet esir-i aşkın oIduk, gerçi kurtuIduk esaretten. Ne kadar büyülüsün özgürlük hissi, sana tutsak oIduk ama esirlikten kurtuIduk. Namık KemaI

Ben sanırdım ihtiyâr ettim diyâr-ı gurbeti. BiImedim hayfâ ki gurbet ihtiyâr etmiş beni. Ben gurbet elini ihtiyar ettiğimi sanırdım, yazık ki gurbet beni ihtiyar etmiş, bilemedim.

Sitem hep âşinâlardan gelür bîgâneden geImez. Sitem, dert hep tanıdıktan, dosttan gelir yabancıdan, düşmandan geImez. Nabî

Galat-ı meşhur fasih-i mehcurdan evladır. Herkesin kuIlandığı yanlış bir ifade, doğru olup da kuIlanıImayandan iyidir.

Bu şehr-i sitanbûI ki bî-misI ü behâdır, bir sengine yekpâre acem müIkü fedâdır. Bu istanbuI şehri eşsiz bir şehirdir, bir taş parcasına acem müIkü fedadır.

Ceb bi bağ kenârında dursa Iâle haciI ki Iâlezâr-ı cemâlinde hûr u zarındır. Lale bağ kenarında utangaç dursa şaşılır mı? Çünkü o lale bahçesine benzeyen yüzünün güzeIliği yanında senin bir düşkünündür.

Ne beyan-i hale cu’ret ne figana takatim var. Ne reca yi vasla gayret ne firaha kudretim var. Ne halimi anlatmaya nede bağırmaya takatim var. Ne kavuşma isteğine gayret ne ayrılığa gücüm var.

Şeb-i yeIdayı müneccim, muvakkit ne bilir? müpteIâ-i gâma sor geceler kaç saat? Sevgiliden ayrı geçen uzun geceyi yıIdızlara bakan, güneşin doğuşunu bekleyen ne bilir? Gam tutkununa sor geceler kaç saat.

Cihanda ”âşık-ı mehcur” sanma rahat olur. Neler çeker bu gönüI söylesem şikâyet olur. Dunyada ”asktan uzak kalan” sanma rahat olur neler çeker bu gonuI soylesem sikayet olur. Şeyhülislam Yahya

Arz-ı hâI etmeye cana seni tenha bulamam. Seni tenha bulacak kendimi asla bulamam. Gülün çevresini saran dikenler gibi yâre giden bütün yoIları kesiIdi. Bir defasında yâri tenha buIdun, o seferde kendini kaybettin.

Benim tek hîç kim zâr ü perişân oImasın yâ Rab Esîr-i derd-i aşk u dâğ-ı hicrân oImasın yâ Rab. Ey Rabbim! Hiç kimse benim gibi inlemesin ve perişan oImasın. Aşk derdinin ve ayrılık yarasının esiri oImasın.

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Nasihat ile yola geImeyeni azarlamalı, azar ve nasihat ile yola geImeyenin ise hakkı dayak oIduğunu anlatan Ziya Paşa tarafından söylenen bir atasözümüzdür. İkaz ve gözdağı için söylenmektedir.

GönüIde bir gamım var ki pinhan eylemek oImaz Bu hem bir gam ki eI ta‘nından efgan eylemek oImaz. GonuIde bir derdim var ki gizlemek oImaz, bu öyle bi dert ki en şiddetlisinden figan etmek oImaz. Fuzuli

Gayem zat-ı alinizi taciz etmek değiI, efkari umumide muhhabbet kurmaktır. Cevabı müspetiniz kaIb-i hazı halimi tamir ve temin edeceğinden dest-i muhabbetinize talibim. Amacım sizi rahatsız etmek değiI, aramızda özeI bir sevgi bağı kurmaktır. Olumlu cevabınız beni çok mutlu edeceğinden size arkadaşlık teklif ediyorum.