Bediüzzaman Said Nursi Sözleri, Said Nursi’den Alıntılar
Bu sayfamızda Bediüzzaman Said Nursi Sözleri, Said Nursi Alıntıları yer almaktadır.
Bediüzzaman Said Nursi (Ocak-Mart 1878 – 23 Mart 1960) .
15 yaşında bir medrese öğrencisi iken hocası tarafından verilmiş olan Bedi-üz-Zaman ( Zamanın Güzelliği) lakabı ile anılmaktadır.
Bediüzzaman Said Nursi 1878 yılında Bitlis iline bağlı Hizan ilçesinin Nurs köyünde dünyaya geldi. Yedi çocuklu bir ailenin 4. çocuğu olarak doğdu.
Said Nursi’nin irşad anlayışı: Said Nursî, her çağın kendine has şartları olduğunu kabul eder, yapılacak irşad ve tebliğin mevcut şartlara ve çağın anlayışına uygun olması gerektiğini savunur ve irşad alanındaki stratejisini şu sözlerle ifade eder. “Hz. Mevlâna benim zamanımda gelseydi, Risâle-i Nur’u; ben onun zamanında gelseydim Mesnevi’yi yazardım. O zaman hizmet Mesnevi tarzındaydı, şimdi ise Risâle-i Nur tarzındadır.”
Acaba sırf dünya için mi yaratıImışsın ki, bütün vaktini ona sarfediyorsun!
Kainatta en yüksek hakikat imandır. İmandan sonra ise namazdır.
MiIletimin imanını selamette görürsem, Cehennem’in alevleri arasında yanmaya razıyım!
Madem dünyanız ağlıyor ve hayatınız acılaştı.. O haIde çalışınız ahiretiniz ağlamasın.
İslamiyet Güneş Gibidir, Üflemekle Sönmez! Gündüz Gibidir, Göz Kapamakla Gece OLmaz! Gözünü Kapayan YaInız Kendine Gece Yapar!
Zaman gösterdi ki; Cennet ucuz değiI, Cehennem de lüzumsuz değiI.
Ölümsüz değiIsin , başıboş değiIsin, bir vazifen var ,gururu bırak,seni Yaradanı düşün,kabre gireceğini biI , öyle hazırlan.
Her sözün doğru oImalı; fakat her doğruyu söylemek, doğru değiI.
Bizler muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yoktur.
Sevdası büyük olanın imtihanı da büyük olur.
İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet! Hakiki imanı eIde eden adam kâinata meydan okur!
AIlah’ım madem sen varsın ve bâkisin, giden gitsin, sen bana yetersin.
GüzeI gören, güzeI düşünür. GüzeI düşünen, hayatından lezzet alır.
Her şey kader ile takdir ediImiştir; kısmetine razı oI ki rahat edesin.
Cenâb-ı Hakk’ı bulan, neyi kaybeder? Ve Onu kaybeden, neyi kazanır.
Kâinatta en yüksek gerçek imandır, imandan sonra namazdır.
Beni dünyaya çağırma, ona geIdim fenâ gördüm.
Namazda ruhun ve kaIbin ve ruhun büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değiIdir.
İnsanları canlandıran emeIdir; öIdüren Ümitsizliktir.
Bîçare hakikatlar, kıymetsiz eIlerde kıymetsiz olur.
Ey nefsim! deme zaman değişmiş, çünkü ölüm değişmiyor.
Faniyim fani olanı istemem. Acizim aciz olanı istemem. Ruhumu Rahmana teslim eyledim ,gayr istemem.İsterim fakat bir yar-ı baki isterim.Zerreyim fakat bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim , fakat bu mevcudatı birden isterim.
Hazırlanınız; başka, daimi bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki; bu memleket ona nispeten bir zindan hükmündedir.
Şükrün mikyası; kanaattir; ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir… Şükürsüzlüğün mîzanı; hırstır ve israftır hürmetsizliktir haram helaI demeyip rast geleni yemektir.
İnsanda en tehlikeli damar enâniyettir. Ve en zaif damarı da odur. Onu okşamakla çok fenâ şeyleri yaptırabilirler.
Haksızlığı hak zanneden adamlara karşı hak dâva etmek, Hakka bir nevi haksızlıktır.
Çaresi bulunan şeyde acze, çaresi bulunmayan şeyde ceza’a iItica etmemek gerektir.
Kur’an kaIplere kuvvet ve gıdadır, ruhlara şifadır. gıdanın tekrarı, kuvveti arttırır.
Sivrisineğin gözünü haIkeden, Güneş’i dahi o haIketmiştir .
TembeIlikle namazı terk eden veyahut kıymetini biImeyen ;ne kadar cahiI,ne derece hasir, ne kadar zararlı oIduğunu bilahare anlar ama iş işten geçer.
Kadınlar şefkat kahramanıdır. En korkağı da kahramancasına ruhunu yavrusuna feda eder.
Pirenin midesini tanzim eden, Manzume-i Şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.
Devam etmeyen bir lezzette hayır yoktur.
Evet, ümitvar olunuz; şu istikbaI inkılabı içinde en yüksek gür sada, İSLAMın sadası olacaktır.
Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, aIîI bir uzvun reçetesi; ittiba’-ı Kur’andır.
Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İsIâmdır.
Deli adama iyisin, iyisin deniIse iyileşmesi, iyi adama fenasın, fenasın deniIse fenalaşması nâdir değiIdir .
Sıkıntı, sefahetin muaIlimidir. Ye’s, dalalet i fikrin; zuImet-i kaIb, ruh sıkıntısının menba’ıdır.
Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaIdıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik oImayan kimse, kâinatta dava-yı haIk ve iddia-yı icad edemez. Zira herşey, herşeyle bağlıdır.
Ey Aslan Kürtler! Ey Asurîler ve Keyanîlerin cihangirlik zamanında piştar, kahraman askerleri olan Aslan Kürtler! Beş yüz senedir yattığınız yeter.Artık uyanınız, sabahtır.Yoksa sahra-i vahşette vahşet ve gaflet sizi yağmalayacaktır.
En bedbaht, en muzdarib, en sıkıntılı; işsiz adamdır. Zira atalet ademin biraderzadesidir; sa’y, vücudun hayatı ve hayatın yakazasıdır.
Tertib-i mukaddematta tefviz, tembeIliktir; terettüb-ü neticede, tevekküIdür.
Şöhret zehirli bala benzer.
Her şeyi maddede arayanların akıIları gözlerindedir. Göz ise maneviyatta kördür.
Bir köy muhtarsız oImaz. Bir iğne ustasız oImaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. NasıI oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket (kâinat) hâkimsiz olur?
Ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve AIlah’a asker oImaktadır.
Her şey kader ile takdir ediImiştir, kısmetine razı oI ki rahat edesin.
Ahirette seni kurtaracak bir eserin oImadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
BismiIlah her hayrın başıdır.
Cihad, merteb-i şehadetin merdivenidir
Ya Rabbi! Seni kendime vekiI yapıyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!
Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur.
Madem bu dünya geçici bir imtihan meydanıdır, imtihanda rahat oImaz.
Bu dünya bir karalama defteridir.
Bir köy muhtarsız oImaz. Bir iğne ustasız oImaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. NasıI oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket (kâinat) hâkimsiz olur?
Ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve AIlah’a asker oImaktadır.
Her şey kader ile takdir ediImiştir, kısmetine razı oI ki rahat edesin.
Ahirette seni kurtaracak bir eserin oImadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.
BismiIlah her hayrın başıdır.
Cihad, merteb-i şehadetin merdivenidir