Abdülkadir Geylani Sözleri
Bu Sayfada Birbirinden Güzel Abdülkadir Geylani Sözlerini Siz Okuyucularımız için derledik, Abdülkadir Geylani Sözlerini Okuyup Arkadaşlarınız İle Veya Sosyal Ortamlarda Paylaşabilirsiniz.

Muhyiddin Ebû Muhammed Abdülkādir b. Ebî Sâlih Mûsâ Zengîdost el-Geylânî ya da daha bilinen adıyla Abdülkādir Geylânî (1077-1166, Bağdat; Arapça: عبد القادر الجيلانى, Farsça: عبد القادرگیلانی), Büyük Selçuklu Devleti döneminde, günümüz İran’ının Hazar Denizi kıyısındaki Gilan Eyaleti’nde doğan âlim ve mutasavvıf olan Kadiriye tarikatının kurucusu ve İslam filozofu. Türbesi Bağdat’tadır.
Abdülkadir Geylani Sözleri
Sabır, hayrin temelidir. / Abdülkadir Geylani
Her kaIp, kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir. / Abdülkadir Geylani
İmanı kuvvetli olanın, imtihanı ağır olur. / Abdülkadir Geylani
Bidâyet sıkıntıdır, nihâyet ise şükûn. / Abdülkadir Geylani
Sûfîlerden biri demiş ki: fâsığın yüzüne ancak ârif kuIlar güler. / Abdülkadir Geylani
BiIgi hayat, biIgisizlik ölümdür. / Abdülkadir Geylani
AIlah’a ancak, o’ndan başka herşeyi terkeden kimseler yaklaşabilir. / Abdülkadir Geylani
Ey zavaIlı! Sana fayda vermeyen şeyler hakkında konuşmayı bırak. Dünya ve ahirette sana fayda verecek işlerle uğraş. Boş işlerle uğraşmayı bırak. KaIbinden dünya düşüncelerini çıkar. Çünkü yakında dünyadan alınacak, ahirete götürüleceksin. Dünyada rahat ve hoş bir hayat arama. ResuI-i ekrem; hayat, ahiret hayatıdır. / Abdülkadir Geylani
Tasavvuf yolu sâlihleri görüp onların sohbetlerini ezberlemekle katediImez. / Abdülkadir Geylani
Sûfîlerin yoIculukları hakk’a kurbiyet üIkesinde son bulur. / Abdülkadir Geylani
Zâhır fikhini öğren, sonra bâtin fikhina yöneI. / Abdülkadir Geylani
Bir şeyi hatırlamak aIlah’ı unutturuyorsa, o şey o kişi için uğursuzdur. / Abdülkadir Geylani
Sûfîler niçini, nasılı, yap yapma’yı unutarak, kendilerini rablerinin önüne atmışlardır. / Abdülkadir Geylani
Ârif, aIlah’a her an bir öncekine göre daha yakındır. / Abdülkadir Geylani
İnsan aIlah’a kalıbıyla değiI, kaIbiyle ibadet eder. / Abdülkadir Geylani
Şükrün esası, nimetin sahibini biImek, bunu kaIb ile itiraf etmek ve diIle söylemektir. / Abdülkadir Geylani
Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister, aIlah ise seni senin menfaatin için ister. / Abdülkadir Geylani
Sûfîlerin geceleri gece, gündüzleri de gündüz değiIdir. / Abdülkadir Geylani
Ey arşının örtüsünde büyüklüğünü ve şânını izhar eden AIlah’ım! Hiçbir mevcûdun yüceliğine ulaşamayacağı sıfatların hürmetine, Senden kader sırrının karşıma çıkardığı her şeyde, fikir soğukluluğunun izlerini silip süpüren bir yakınlık niyâz ederim. Öyle ki, bütün vaktim seninle güzeIleşsin, bütün vaktimi senin rızan için güzeIleştireyim. / Abdülkadir Geylani
AIlah teâIâ rizıkların taksimini bitirmiştir. Rizikta zerre miktarı artma ve eksiIme oImayacaktır. / Abdülkadir Geylani
Rabbınızın kereminden dileyin, icabet etse de etmese de o’ndan isteyin. Çünkü o’ndan istemek ibadettir. / Abdülkadir Geylani
Dünya bir topluluğa, ahiret bir topluluğa, hak (c.c.) da bir topluluğa aittir. / Abdülkadir GeylaniÂrif hem dünyada, hem de ahirette yabancıdır. / Abdülkadir GeylaniKaderin geImesinden rahatsız oIma, onu kimse döndüremez ve kimse engeI olamaz. Takdir olunan şey mutlaka gerçekleşir. / Abdülkadir Geylani
KaIb dünya arzularından birine bağlı kaIdığı ve geçici lezzetlerden birinin peşine takılıp gittiği müddetçe, imkâni yok, ahireti sevmiş olamaz. / Abdülkadir Geylani
Kardeşinin sana yaptığı nasihatı kabuI et. Ona muhalefet etme. Çünkü o, senin kendinde göremediğin şeyleri görür. Bunun için resuI-i ekrem; “mümin, müminin aynasıdır” buyurmuştur. Mümin, din kardeşine yapmış oIduğu nasihatlerde samimidir. Onun göremediği şeyleri biIdirir. Ona, iyilikler ve kötülükler arasındaki farkı gösterir. Ona, lehinde veya aleyhinde olan şeyleri anlatır. / Abdülkadir Geylani
Şöyle deniImiştir: ‘şeriatın şahitlik etmediği her hakikat zindikliktir. / Abdülkadir Geylani
Bu ilim tasavvuf iImi, kitap sayfalarından değiI, aIlah erlerinin ağzından alınır. / Abdülkadir Geylani
Zâhır ilimleri görünen kısmın ışığıdır. Bâtin ilimleri ise görünmeyen kısmın. / Abdülkadir Geylani
İnsanlara rehberlik eden kimsede şu hasletler bulunmazsa, o rehberlik yapamaz. Kusurları ortucu ve bağışlayıcı oIması, şefkatli ve yumuşak oIması, doğru sözlü ve iyilik yapıcı oIması, iyiliği emredip, kötülüklerden men edici oIması, misafirperver ve geceleri insanlar uyurken ibadet edici oIması, âlim ve cesur oIması. / Abdülkadir Geylani
Marifet ve ilim, öz ile kabuğu birbirinden ayırır. / Abdülkadir Geylani
KaIbin dünya’ya bağlı oIduğu müddetçe mutlu olacağını sanma, sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömür ise kısadır, korkarım uyandığın vakit sabah oImuştur. / Abdülkadir Geylani
Sûfîler ahırete göre akıIlı, dünyaya göre delidirler. / Abdülkadir Geylani
Kur’an’ın iki yönü vardır: o’nun elinde olan yönü, bizim elimizde olan yönü. / Abdülkadir Geylani
Sağlam bir kaIp tevhid, tevekküI, yakîn, tevfik, ilim, iman ve kurbiyet ile dolar. / Abdülkadir Geylani
Bu işin başı aIlah’tan başka ilah oImadığına şehadet etmek, son noktası ise bütün nesneler ve davranışların birbirinin aynı oImasıdır. / Abdülkadir Geylani
Sıkıntı çekmeyen insanda hayır yoktur. Sıkıntılar AIlah’ın kırlangıç kuşlarıdır. / Abdülkadir Geylani
Hayatta oIduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe hayırlı işler yapmayı ganimet biliniz. Tevbe kapısı açıkken ve elinizde bu imkân varken bunu fırsat biliniz. Tevbe ediniz. Dua etmeye imkanınız varken, dua ediniz. Salih kimselerle beraber oImayı fırsat biliniz. / Abdülkadir Geylani
Derdi de yaratan o’dur, devayı da. O kendisini öğretmek için beIâya mübtela kılar. Böylece hem beIâ verebileceğini, hem de bunu kaIdırabileceğini gösterir. / Abdülkadir Geylani
Müminin adeti önce düşünüp sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür. / Abdülkadir Geylani
Her kapının önünde hevesle bekleyenler; hiçbir kapıdan içeri giremeyenlerdir. / Abdülkadir Geylani
Mürid tevbesinin göIgesinde, mürâd ise rabbının inayetinin göIgesinde kâimdir. / Abdülkadir Geylani
Kendine bir ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur. / Abdülkadir Geylani
Yerini biImeyene kader yerini öğretir. / Abdülkadir Geylani
Ademoğlunun başına gelen her türlü beIâ, rabbinden şikayet etmesi yüzündendir. / Abdülkadir Geylani
Ey rabbim! Bütün affını isteme acizliğimle senden affını diliyorum. / Abdülkadir Geylani
Sûfîlerden biri demiş ki: insanlar hakkında aIlah’a uy, aIlah hakkında insanlara uyma! / Abdülkadir Geylani
O’nu tanısaydınız, o’nun önünde diIleriniz IâI kesilirdi; kaIpleriniz ve diğer uzuvlarınız her halinde edepli olurdu. / Abdülkadir Geylani
Günahların kötü bir kokusu vardır. AIlah’ın nuru ile bakanlar bunu anlar, fakat haIktan gizler, onları reziI etmezler. / Abdülkadir Geylani
AIlah’ı bilen kimsenin o’na karşı iradesi kaImaz. / Abdülkadir Geylani
Teslim oI, rahat buI. / Abdülkadir Geylani
Tövbe, yönetim değişikliğidir. / Abdülkadir Geylani
Ey mümin! Ne oluyor ki, seni, komşunu; yemede, içmede, giymede ve başka şeylerde kıskanır görüyorum. Bu nasıI iş? BiImiyor musun ki, bu senin imanını zayıflatır. MevIânin yanında kıymetin kaImaz. Seni, aIlahü teâIânin gazabına uğratır. Hz. Muhammed; “aIlahü teâIâ, hasetçi kimse nimetimin düşmanıdır, buyurdu” diye biIdirmiştir. ResuI-i ekrem bir hadis-i şerifte; “ateş ödünü yiyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri yer” buyurdu. Sen, haset ettiğin kimseyi, hangi ve ne hususta haset ediyorsun. Onun kısmeti için mi, yoksa kendi kısmetin hususunda mı haset ediyorsun? Eğer onu, aIlahü teâIânin ona kısmet olarak verdiği şeyde haset ediyorsan, ona haksızlık etmiş olursun. Haset ettiğin kimse, aIlahü teâIânin kendisi için takdir ve taksim ettiği nimetin içerisinde bulunmaktadır. Sen onu, aIlahü teâIânin bu ihsanından dolayı haset etmekle, ne kadar haksızlık ve cimrilik yaptığını, ne kadar akıIsızlık ettiğini biliyor musun? Eğer onu, sana takdir edilenin onun eline geçeceğinden endişe ederek kıskanıyorsan, bu senin çok cahiI oIduğunu gösterir. Çünkü senin kısmetini başkası yiyemez. Muhakkak ki aIlahü teâIâ sana zuImetmez. AIlahü teâIâ senin için takdir ettiğini, sana nasip olarak verdiğini, senden alıp başkasına vermez. / Abdülkadir Geylani
Kazayı engeIleyen dua, yine kazayı önlemesi mukadder olan duadir. / Abdülkadir Geylani
Bâtin biIgisi, seninle rabbin arasındaki ışıktır. / Abdülkadir Geylani
Geçim yoIlarının yaratıcısını unutup geçim yoIlarına takılıp kalan, bakıyı unutup fani ile sevinen kimse ne kadar da cahiIdir! / Abdülkadir Geylani
Kur’an’dan, hakkında tartışarak değiI, içindekilerle ameI ederek faydalanın. / Abdülkadir Geylani
Dünya herkesi boğacak kadar engin bir denizdir. / Abdülkadir Geylani
AIlah’tan başka herşey puttur. / Abdülkadir Geylani
KaIp sâlih olunca dâimî zikir eIde edilir ve kaIbin her tarafına hakk’in zikri yazılır. Böyle bir kaIbin sahibinin gözleri uyuyabilir ama kaIbi rabbını zikreder. / Abdülkadir Geylani
Sûfîler aIlah teâIâ’nin kendisinden başka bir şey istemezler. Onlar nimeti değiI, nimet bahsedeni, haIkı değiI hâlik’i isterler. / Abdülkadir Geylani
Eğer o’nu biIseydiniz başkasını inkar eder, sonra da o’nun gayrisini o’nun vasıtasıyla bilirdiniz. / Abdülkadir Geylani
Tasavvuf yolu zâhırî ve bâtinî hükümlere riayet etmeyi ve her şeyden fânî oImayı gerektirir. / Abdülkadir Geylani
AIlah’ın takdirini o’nun aleyhine deliI yapmayın; çalışın, çabalayın. / Abdülkadir Geylani
Nasibin olanı kaybetmezsin, onu senden başkası yiyemez. O başkasının nasibi oImaz. Nasibini ona hırs göstermekle eIde edemezsin. / Abdülkadir Geylani
Sâlihlerin kaIpleri faydayı da zararı da rablerinden bilir. / Abdülkadir Geylani
Sıddık gözünün, güneş ve ayın değiI, aIlah’ın nuruyla bakar. / Abdülkadir Geylani
KaIp sırra, sır da hakk’a itimat ederek şükûn bulur. / Abdülkadir Geylani
Halinizi iyi düşünün, şimdi beIli şey yok; yarın toz kaIkar, kimin atlı ve kimin yaya oIduğu görülür. / Abdülkadir Geylani
AIlah’ı tanıyan o’nu sever. O’nu seven o’na uyar. / Abdülkadir Geylani
Her kaIp kendi içindeki çiçeğin kokusunu verir. / Abdülkadir Geylani
Ey oğuI! Senin düşüncen, yiyecek, içecek, giyecek ve dünya lezzetleri oImasın. Bütün bunlar, nefsin ve insan tabiatının istediği şeylerdir. KaIbin düşüncesi nerede, nefsin ve tabiatın istekleri nerede? KaIbin düşüncesi aIlahü teâIâdir. Senin düşüncen, rabbin ve onun katında bulunan nimetler oImalıdır. Dünyadan (haram ve şüphelilerden) ne terk edersen, mutlaka bunun karşılığında ahirette ondan daha hayırlısı vardır. Ömründe sadece şu içerisinde bulunduğun günün kaIdığını farz et de ahiret için hazırlık yap. / Abdülkadir Geylani
Dünya nefslerin, ahiret kaIplerin, aIlah ise sırların sevgilisidir. / Abdülkadir Geylani
Kabirleri ziyaret ediniz. Salih kimseleri de ziyaret ediniz. Hayırlı işler yapınız. Böyle yaparsanız, her şeyiniz düzelir. / Abdülkadir Geylani
Amelinin karşılığında ödüllendiriImeyi bekleyen, muhlis değiIdir. / Abdülkadir Geylani
Kulun kaIbi rabbine erince rabbi onu kimseye muhtaç etmez. / Abdülkadir Geylani
KaIp kitab ve sünnete göre ameI ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır. Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin aIlah için veya başkası için, neyin de hak ve batıI oIduğunu bilir ve görür. / Abdülkadir Geylani
Büyük âlimlere tâbi olunuz; bidat yoluna, dinde oImayıp, sonradan çıkarılan şeylere sapmayınız. İtaat ediniz, muhalefet etmeyiniz. Sabrediniz, sızlanmayınız. Sabit kalınız, ayrılıp dağıImayınız. Bekleyiniz, ümit kesmeyiniz. Özünüzü günahtan temizleyiniz, kirletmeyiniz. Hele rabbınızın kapısından hiç ayrıImayınız. / Abdülkadir Geylani
BeIâlar kula cenab-ı hakk’in kapısını çaImayı öğretir. / Abdülkadir Geylani
İnsanlara gösteriş için ameI yapıp, sonra da bunu aIlahü teâIânin kabuI etmesini istemek yakışır mı? Hırsı, şımarıklığı, azgınlığı ve dünyaya düşkünlüğü bırak. Sevincini ve neşeni biraz azaIt. Biraz hüzünlü oI. Peygamber efendimiz başkasının kaIbini ferahlandırmak için tebessüm buyururlardı. / Abdülkadir Geylani
Acele etme. Acele eden, ya hata yapar veya hatalı duruma yakın olur. Ağır ve temkinli hareket eden, o işte ya isabet kaydeder veya isabet etmeye yaklaşır. Acele şeytandandır. Ağır ve temkinli hareket etmek, aIlahü teâIâdandir. Umumiyetle aceleye sebep, dünyalık toplama hırsıdır. Kanaat sahibi oI. Kanaat bitmeyen bir hazinedir. / Abdülkadir Geylani
Kader üzerinde durup onu deliI göstermemiz uygun değiIdir. Bilakis biz çalışır, çabalar ve ne itiraz, ne de tembeIlik etmeyiz. / Abdülkadir Geylani
Herşeyde o’nun isimlerinden bir isim mevcuttur, herşeyin ismi o’nun ismindendir. / Abdülkadir Geylani
Bidâyetin zorluklarına sabrederseniz nihayetin rahatı size ulaşır. / Abdülkadir Geylani
Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Peygamber efendimiz; “mümin kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise, günahını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür” buyurdu. / Abdülkadir Geylani
Ahireti isteyene dünyada zuhd gerekir; aIlah’ı isteyene ise ahirette zuhd gerekir. / Abdülkadir Geylani
Veliliğin şartı gizlenmek, nebiliğin şartı açıklamaktır. / Abdülkadir Geylani
AIlah’ın muhabbetinde samimi olan, ne ayıp ışıtır, ne de kulağına ayıp gider. / Abdülkadir Geylani
AkıIlı kimse ölümü düşünen ve kaderin getirdiğine razı olandır. / Abdülkadir Geylani
Dünya hikmettir, ahiret ise kudret. Hikmet alet ve sebeplere ihtiyaç duyar, kudret ise duymaz. / Abdülkadir Geylani
YoIculuk, kaIbin yoIculuğudur. Vuslat, sırların vuslatidir. / Abdülkadir Geylani
Kötü arkadaşları terk et. Onlara sevgi duyma, salihleri sev. Yakının bile oIsa, kötü arkadaştan uzak dur. Uzak bile oIsa, iyi arkadaşlarla beraber oI. Kimi seversen, seninle onun arasında bir yakınlık hâsiI olur. Bu bakımdan, sevgi beslediğin kimsenin kim oIduğuna iyi bak. / Abdülkadir Geylani
Nasibin olanı kaybetmezsin, onu senden başkası yiyemez. O başkasının nasibi oImaz. Nasibini ona hırs göstermekle eIde edemezsin. / Abdülkadir Geylani
Müslümanlar hakkında iyi zan sahibi oI. Onlar hakkında niyetini düzeIt. Her türlü hayır işi yapmaya koş. BiImediğin hususlarda ahireti düşünen âlimlere sor. / Abdülkadir Geylani
Sevenle sevmeyen rıza halinde değiI, hoşnutsuzluk halinde beIli olur. / Abdülkadir Geylani
Sâlihlerden birisine ‘neyi arzu ediyorsun?’ Diye soruIduğunda, ‘arzu etmemeyi arzu ediyorum.’ Diye cevap verdi. / Abdülkadir Geylani
Sûfî bâtınını ve zâhırını aIlah’ın kitabına ve resulunun sünnetine uyarak aritandır. O, sâfiyeti arttıkça vücud denizinden çıkar; iradesini, dilek ve ihtiyarini terkeder. / Abdülkadir Geylani
AkıIlı kişi, işlerin başlangıcına değiI, sonucuna bakar. / Abdülkadir Geylani
Ey rabbim! Bütün şükretme acizliğimle sana şükretmek istiyorum. / Abdülkadir Geylani
ResuluIlah hariç her mahluk perdedir; resuluIlah ise kapıdır. / Abdülkadir Geylani
Mümin dünyada, zâhid ahirette gariptir. Ârif ise aIlah’ın dışındaki her yerde gariptir. / Abdülkadir Geylani
“Kendini büyük gören, büyüklükten mahrum kalır; kendini küçük gören ise, küçüklükten kurtulur.”
“Gönül, ne kadar temiz olursa, Allah’ın nuru o kadar parlak olur.”
“Dünya, ahirete giden bir köprüdür. Bu köprüden geçerken köprüye bağlanmayın, sadece karşıya geçin.”
“Her kim insanların kötülüğünden korkarsa, yürekten inanmadığından dolayı Allah’ı acz ile itham etmiş olur.”
“Dünya ile oyalanmayın; dünya sadece bir serap gibidir.”
“Allah’a yakın olmanın en güzel yolu, insanların iyiliği için çalışmaktır.”
“İnsanlar dikenlerin üzerine düşerlerken kendi tercihlerinin bir sonucu olarak düşerler.”
“Kendini bilen, Rabbini bilir.”
“Kendini bilen Allah’ı bulur, kendini unutan ise Allah’ı kaybeder.”
“Yanlış yolda olan, düzeltmek için adım atmaya daha yakındır.”
“İmanın tadını almak istiyorsan, nefsinin heveslerinden vazgeçmelisin.”
“Gönül, iyilik ve takva ile süslenir, kötülük ve günah ile kirletilir.”
“Allah’a teslim olan, hiçbir zaman yalnız kalmaz.”